1. Geçişli Fiil tavsiye etmek, yol göstermek, rehberlik/önderlik yapmak.
    Parents enjoin good behavior on their children.

    to enjoin silence upon someone: birine susmasını tavsiye/emretmek.
...'i ... yapmaktan men etmek Fiil
...'in ... yapmasını yasaklamak Fiil
birini belli bir şekilde davrandırmak Fiil
birine görev vermek Fiil
(emir veya kararla) menetmek, yasaklamak, kısıtlamak.
The judge enjoined him from selling alcohol.
birine gitmesini yasaklamak Fiil
birini sır saklamaya mecbur etmek Fiil
emretmek, ihtar/tembih etmek.
I enjoined him to obey his teacher.