1. Zarf hemen hemen, takriben, aşağı yukarı, nerde ise, az kaldı.
    almost every house: hemen hemen her
    ev.
    I'm almost finished: Aşağı yukarı bitirdim (bitirmek üzereyim).
    to pay almost nothing for a car: arabayı hemen hemen bedava almak.
    He almost fell: Az kaldı düşüyordu.
    almost never: hemen hiçbir zaman.
ağlamaklı ağlamalı
Geldik sayılır.
burun buruna gelmek Fiil
öleyazmak Fiil
ramak kalmak Fiil
(para) hemen hemen her yerde geçerli olmak Fiil
Az kaldı. İsim
döviz rezervlerinin suyunu çekmesi
döviz rezervlerinin suyunu çekmesi
Az kaldı. İsim