ödemelerinde hep gecikmek
Fiil
görevlerini daima yerine getirmek
Fiil
bir şeyi daima kendine kural edinmek
Fiil
her zaman olduğu gibi
Zarf
-den başkası/gayri(si), … hariç/müstesna.
Everyne was tired, always excepting Ali (= Ali was not tired):
Aliden başka herkes yorgundu.
her zaman dediğim gibi
Zarf
her zaman söylediğim gibi
Zarf
her kadının peşine takılır olmak
Fiil
ikide bir hastaneye girip çıkıyor olmak
Fiil
birine hep yük olmak
Fiil
oy hakkı için daima ön planda olmak
Fiil
daima hareket halinde olmak
Fiil
sürekli hareket halinde olmak
Fiil
hep kavgaya hazır olmak
Fiil
daima yardıma hazır olmak
Fiil
her birine kara çalmaya çalışmak
Fiil
bir kavgada daima ön safta olmak
Fiil
bir kavgada daima ön safhada olmak
Fiil
onlar hep aynı fikir dedirler
İsim
hep aynı teraneyi/nakaratı okumak.
He is always harping on that: Hep aynı nakaratı okuyor.