mahkemede hazır bulunma
İsim, Hukuk
zamanından önce doğmuş olmak
Fiil
yargıç önüne çıkarılmak
Fiil, Hukuk
heba etmek, boşuna emek vb. harcamak.
çayı görmeden paçaları sıvamak/ayıyı vurmadan postunu satmak/sonu belirsiz bir şeye dayanarak plânlar yapmak.
dereyi görmeden paçaları sıvamak
Fiil
davasını komisyona sunmak
Fiil
davasını bir kurula sunmak
Fiil
daha önce de belirtildiği üzere
Zarf
daha önce de belirtildiği üzere
Zarf
yüksek bir makama sunmak
Fiil
(a) daha önemli olmak, başta/daha önce gelmek.
One's family comes before one's job. (b) gündeme
alınmak, görüşülmek, bakılmak.
Your case comes before the court tomorrow: Senin davaya yarın bakılacak.
aklını çelmeye çalışmak, vaatlerle kandırmaya uğraşmak. 7.
keep someone dangling k.d.:
bir kimseyi şüphe ve tereddüt içinde bırakmak/bekletmek, boşuna üzmek.
She likes to keep her lovers dangling. Don't keep me dangling, tell me if I passed the test.
rütbe ce ...'den önce gelmek
Fiil
(a) önüne koymak, göstermek, anlatmak, sunmak, arzetmek. (b) yeğ tutmak, tercih etmek.
set Hugo before Flaubert: Hugo'yu Flaubert'e tercih etmek.
(mahkeme) huzura çıkarmak
Fiil
Eski hamam eski tas, hep aynı terane/aynı tutum.
(borsa) borsa açılmadan önce
unutmadan söyleyeyim
Zarf
yakında, kısa zamanda, çok geçmeden.
We should have news of her before long.
bundan önce.
by now: şimdiye kadar.
for now: şimdilik.
from now on: bundan sonra,
bundan böyle.
how now?: bu ne demek? bu nasıl şey?
now or never: ya şimdi, ya hiç.
till now = until now: şimdiye kadar.
up to now: şu ana kadar.
borsa açılmadan önceki saatler
İsim
dava soruşturmasından önce
suç işlenmeden önce, suça takaddüm eden.
an accessory before the fact: suç işlenmeden önce ortaklık eden kimse.
(yelkenli gemide) tayfa, denizci (zabitan sınıfından olmayan).
suçun işlenmesine teşvik ve tahrikle katılan feri fail
suçun işlenmesine teşvik veya tahrik suretiyle önceden katılan feri fail
mahkeme huzuruna çıkmak
Fiil, Hukuk
mahkemeye çıkmak
Fiil, Hukuk
mahkeme huzuruna çıkmak
Fiil, Hukuk
kanun karşısında eşit olmak
Fiil
parlamentoya sunulmuş olmak
Fiil
(yargıç) mahkeme huzuruna çıkmak
Fiil
gerçeklere saygı göstermek
Fiil
halkın huzuruna çıkarmak
Fiil
birini hâkimin huzuruna çıkarmak
Fiil
bir suçluyu yargıç huzuruna çıkarmak
Fiil
birini yargıcın huzuruna çıkarmak
Fiil, Hukuk
birini mahkemeye çıkarmak
Fiil, Hukuk
kesin zafere ulaşmak.
The army defeated the enemy and carried all before it until it reached the city.
tam başarı sağlamak, büyük zafere/başarıya ulaşmak, her mukavemeti kırmak, bütün rakipleri yenmek.
bir işte yüzde yüz başarı kaydetmek
Fiil
tam başarı elde etmek
Fiil
kıymetini bilmeyene değerli bir şey vermek (domuzun önüne inci atmak).
birini mahkemeye çağırmak
Fiil
birini mahkemeye celbetmek
Fiil
sulh mahkemesine çıkmak
Fiil
birinin huzuruna gelmek
Fiil
birinin huzuruna çıkmak
Fiil
birşeyin huzuruna çıkmak
Fiil
birşeyin huzuruna gelmek
Fiil
kurulca gereğini yapmak
Fiil
mahkeme huzuruna çıkmak
Fiil
hakim huzuruna çıkmak
Fiil
birini mahkeme huzuruna celbetmek
Fiil
birini mahkeme huzuruna çağırmak
Fiil
birini mahkemeye celbetmek
Fiil
birinin huzurunda para saymak
Fiil
parayı birinin önünde saymak
Fiil
yaltaklanma(k), tabasbus (etmek), (yalvararak) ayaklarına kapanma(k), (korkuyla) dizçökme(k)/eğilme(k)/sinme(k).
The slaves cringed every time their angry master raised his whip.
iflastan önce yapılan borçlar
tanık önünde ifade vermek
Fiil
herkesi önüne katmak
Fiil
vergilendirilmemiş kazanç
kanun önünde eşitlik
İsim, Hukuk
yargıç huzurunda soruşturma
(Br) evlenme dairesinde evlenmek
Fiil
tüketim mallarına değil de savaş malzemesine öncelik verilmesi zorunluluğunu belirten deyim
tereyağından önce silahlar
İsim
tutuklayıp mahkeme huzuruna çıkarmak.
He was hauled before the judge.
geleceği parlak olmak
Fiil
duruşmadan önceki tutukluluk
tahsil edilmeden önce vergisi alınmayan faiz
senatoya kanun tasarısı sunmak
Fiil
...in önünde diz çökmek
Fiil
birine bir şey sunmak
Fiil
kanun önergesini sunmak
Fiil
gerçekleri kurula sunmak
Fiil
davadan önce avukatın gönderdiği mektup
bir avukatın karşı tarafa dava açmadan borcunu belki öder diye yazdığı mektup
birşeyi yapmadan önce düşünmek
Fiil
vergi öncesi net işletme kârı
İsim, Muhasebe
bir bilimsel toplantıda okunan araştırma
vadesinden önce ödemek
Fiil
(Br) stopaj kesilmeden önceki maaş
stopaj kesilmeden önceki maaş
birine teklifler sunmak
Fiil
mahkeme huzurunda savunmak
Fiil
duruşmadan önceki muameleler
amortisman düşülmeden önceki kâr
kamu yararını parti menfaatine üstün tutmak
Fiil
birşeyi birşeye tercih etmek
Fiil
birşeyi birşeyden fazla önemsemek
Fiil
birşeye birşeyden fazla değer vermek
Fiil
birşeyi birşeye yeğlemek
Fiil
birşeyi birşeyin üstünde tutmak
Fiil
vadesinden önce geri ödeme
tayfa olarak gemide çalışmak
Fiil
rüzgârı arkasına almak
Fiil
rüzgârı geminin arkasına almak, rüzgâr yönünde seyretmek.
...'den kısa bir süre önce
Zarf
televizyon karşısında oturmak
Fiil
mahkeme huzurunda tanıklık etmek
Fiil
fırtınadan önceki sessizlik
tayfalık yapmak, tayfa olarak çalışmak.
tek hakim karşısında yargılanma
...'in hemen öncesine kadar
Zarf