İsim (a) utanç, yüz karası.
These slums are a black eye to our town: Bu gecekondular şehrimizin yüz karasıdır. (b) şerefsizlik, itibar ve haysiyete sürülen leke.
Your behavior will give the family a black eye: Gidişatın ailenin şerefine leke sürecek.