(a) başarmak, (başarı ile) bitirmek, başarıya ulaştırmak, yapmak, ifa/ikmal etmek, sonuçlandırmak, altetmek, yenmek.
His strong constitution carried him through his illness: Sağlam bünyesi sayesinde hastalığı yendi.
In spite of a long struggle we succeeded in carrying most of our plans through. (b) desteklemek, destek olmak, zor durumlarda yardım etmek. (c) sürmek, devam etmek, süregelmek.
Feelings that carried through to the present.