itibarına aldırış etmemek
Fiil
bir şeyi ucuza almak
Fiil
bir şeyi olabildiğince ucuza mal etmek
Fiil
sudan ucuz, çok ucuz.
That dress was dirt cheap in the other store, I wish I'd bought it there.
(bir şeye) değer/önem/kıymet vermemek, (birşeyi) küçük/hakir görmek.
He held his wife's love cheap so she left him.
bir şeye değer vermemek
Fiil
(kendi) değerini/kıymetini/itibarını düşürmek, pespaye etmek.
He's made himself cheap by his unpleasant behavior.
sudan ucuza mal satmak
Fiil
iflas etmiş şirketlerden ve piyasadan düşük kaliteli malları ucuza alıp
bunları bazen sokakta ya da piyasada normal fiyatlarının altında satan kişi
düşük faizle sağlanan para
asgari kredi faizinin düşük olduğu dönemlerde para piyasalarında düşük faizle para sağlama politikası
İsim
ucuz para politikası
İsim
(US-Kanada) tepki göstermeyecek bir kişiye yöneltilmiş haksız ve çirkin bir davranış ya da söz
ucuz mallardan satın almak
Fiil
ucuz mal satılığa çıkarmak
Fiil
ucuz mallarını satılığa çıkarmak
Fiil
(Br) alışılmadık ucuz para politikası
İsim