(a) ters/ aksi gitmek.
Everything is going wrong today: Bugün işler aksi gidiyor. (b) fena yola /ahlâksızlığa sapmak.
It is sad that one so young should go wrong: Bukadar genç birisinin fena yola saptığını görmek (cidden) üzücü. (c) yanlışlık/ hata yapmak.
The sum is wrong, but I can't see where I went wrong. (d) fena geçmek.
The day by the sea went wrong . (e) bozulmak, işlememek, berbat olmak.