anma(k), zikretme(k), sözünü/lâfını etme(k), ima etme(k), bahsetme(k), söyleme(k). We need hardly
mention that: Onu söylemeğe gerek yok/zikre değmez. He mentioned to me that he had seen you: Seni gördüğünden bahsetti. I shall mention it to him. I heard my name mentioned by somebody.
(şükranla/takdirle/hürmetle vb.) anma(k), yâd etme(k), zikretme(k). Before closing I want to mention
all those who contributed so generously.
ima, ifade, zikir.
(değerli bir başarı/eylem vb. dolayısıyla) resmen tanıma, mansiyon, takdirname. A soldier who has
received several honorable mentions in dispatches.