Now it's started raining; so much for my idea of taking a walk: İşte yağmur başladı, benim yürüyüş yapma düşüncem de suya düştü.
So much for your promise: Nerede kaldı verdiğin söz!
So much for this problem, now for the next: Bu soru üzerinde yeteri kadar durduk, şimdi ötekine geçelim.
So much for his friendship: Onun arkadaşlığı bukadarmış (Ondan başka ne beklenir?).