Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
the only
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
biricik
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
be not the only pebble on the beach
bulunmaz Hint kumaşı olmamak
Fiil
be the only possible man for a position
bir görev için tam adamı olmak
Fiil
not the only fish in the sea
Bulunmaz Bursa kumaşı değil ya; Amasyanın bardağı, biri olmazsa bir daha.
He said he could find other
girls, she was not the only fish in the sea.
Sıfat
not the only pebble on the beach
!: bulunmaz Bursa kumaşı değil ya! gökten zembille inmedi ya! Amasyanın bardağı, biri olmazsa bir daha!
not to be the only avenue
tek çare olmamak
Fiil
be only 6 miles out of the way
6 mil kadar yoldan içerde olmak
Fiil
If only ... (used to reinforce the past conditional taste)
Keşke ...
it's only a step to the station
istasyona iki adım
payable only through the clearinghouse
ancak takas adasınca ödenebilir
payable only through the clearinghouse
ancak takas odasınca ödenebilir
the first and only ...
ilk ve tek ...
write on one side of the paper only
kâğıdın yalnız bir yanına yazmak
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.