develop

English-Turkish Translation

  1. Verb geliş(tir)mek, inkişaf et(tir)mek.
    to develop from seed into a plant. The idea had been developing
    in his mind for some time.
  2. Verb genişle(t)mek.
    The plan to develop the park area was strongly opposed by the public.
  3. Verb tekâmül et(tir)mek, olgunlaş(tır)mak, üre(t)mek.
    to develop one's mind. Land animals are believed
    to have developed from sea animals.
  4. Verb hasıl etmek/olmak, husule gelmek/getirmek, üre(t)mek, meydana/açığa çık(ar)mak.
    That engine develops
    a lot of heat. Exercise and wholesome food develop healthy bodies.
  5. Verb (a) aç(ıl)mak.
    to develop into series
    mat. seriye açmak. (b) açıklamak, ayrıntılarıyla
    izah etmek, açığa çık(ar)mak.
    I'd like to develop this idea a little more before I go to my next point. New facts developed from the detective's inquiry.
  6. Verb (alışkanlık/itiyat) edinmek/peyda etmek/kazanmak/kesbetmek.
    to develop an aversion for seafood.
  7. Verb, Photography develope etmek, yıkamak, banyo ile meydana çıkarmak/izhar etmek.
    The film was developed commercially,
    but she made the prints herself.
  8. Verb (hastalık vb.) yakalanmak.
    He seems to be developing an illness: Galiba hastalanıyor (hastalığa yakalanıyor).
  9. Verb imar etmek.
    They have developed the downtown area.
  10. Verb kalkınmak, sanayileşmek, iktisaden gelişmek.
    the developing countries.
  11. Verb (satrançta) sürmek.
    to develop one's pieces in chess.
  12. Verb, Geometry açmak, bir yüzeyi düzlem üzerine yatırmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

develop one's plans to an audience
tasarılarını dinleyicilere anlatmak Verb
development
inkişaf Noun
(illness) to develop
seyretmek Verb
begin to develop
filizlenmek Verb
capacity to develop
gelişme kapasitesi
let things develop
işleri oluruna bırakmak Verb
develop a cataract
katarakt olmak Verb
develop a country
bir ülkeyi geliştirmek Verb
develop a country
kalkındırmak Verb
develop a country
bir ülkeyi kalkındırmak Verb
develop a district
bir bölgeyi kalkındırmak Verb
develop a film
film banyo etmek Verb
develop a jellylike consistency
pelteleşmek peltelenmek Verb
develop a lisp
peltekleşmek Verb
develop a passion for
merak sarmak Verb
develop a passion for
merakı olmak Verb
develop a pot-belly
göbek bağlamak Verb
develop a pot-belly
göbek salıvermek Verb
develop a property
bir araziyi üzerine inşaat yapılacak duruma getirmek Verb
develop an area
bir bölgenin kaynaklarını geliştirmek Verb
develop an enemy's position
düşman mevziini gözlemek Verb
develop an idea
bir fikri işlemek Verb
develop an illness
bir hastalığa tutulmak Verb
develop gradually
yavaş yavaş gelişmek Verb
develop into ...
... haline gelmek Verb
develop into an open wound
yara olmak Verb
develop measles
kızamık çıkarmak Verb
develop natural resources
doğal kaynakları yararlanılır duruma getirmek Verb
develop sb's powers
birinin güçlerini geliştirmek Verb
develop some new facts
bazı yeni gerçekleri meydana çıkarmak Verb
develop statistical information
istatistik bilgisi hazırlamak Verb
develop weakness
(piyasa) zayıflamak Verb
develop weakness
zayıflamak Verb
develop wings
kanatlanmak Verb
(metal casting) to develop blowholes
karıncalanmak Verb
(vegetables) to develop a heart
göbeklenmek Verb
begin to develop a beard
kıllanmak Verb
improve or develop the public facilities of a place
imar etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database