serbest piyasa ekonomisi
Noun, Economics
piyasa ekonomisi
Noun, Economics
muvazene halindeki ekonomi
kayıtdışı ekonomi
Noun, Economics
fişsiz satış yapılan piyasa
elde ettikleri kârdan vergi ödemeyen ve nakit para ile iş yapan şirketlerle bireylerin yasa dışı ekonomik faaliyeti
kara ekonomi
Noun, Economics
döngüsel ekonomi
Noun, Environment-Ecology
bütün planlama ve iktisadi faaliyetin yönetiminin merkezi bir örgüt tarafından yapılıp özel teşebbüs
ve fiyat sistemine bırakıldığı ekonomi türü
krize doğru giden ekonomi
konjonktürün durgun olması
dünya ekonomisi
Noun, Economics
ekonomiyi idare etmek
Verb
kayitdisi ekonomi
Noun, Economics
bilgi ekonomisi
Economics
bütünleşme sürecindeki ekonomi
bilgi ekonomisi
Economics
serbest piyasa ekonomisi
Noun, Economics
piyasa ekonomisi
Noun, Economics
takasın en yaygın değiş tokuş biçimi olduğu ekonomi
reel sektör
Noun, Economics
reel kesim
Noun, Economics
reel ekonomi
Noun, Economics
açık ekonomi (ticaret kısıtlamalarının bulunmadığı bir ekonomi
açık ekonomi
Noun, Economics
aşırı yükselen konjonktür
fiyat ve ücret artışlarının üretkenliğin önünde gittiği
denetlenemez bir enflasyona doğru sürüklenen ekonomi
fakat sıkı fiyat denetimi nedeniyle fiyatların yükselmesinin önlendiği ekonomi
talebin arzdan fazla olduğu
güdümlü ekonomi: üretim, dağıtım, fiyat vb. gibi ekonomik faaliyetleri hükümetçe düzenlenen ve kontrol
edilen sistem. free enterprise
Noun
siyasal ekonomi: millî refah ve ekonominin örgütlenmesine ve gelişmesine hükümetin etkisini inceleyen bilim.
Noun
(17-18'inci yüzyıllarda) devletin refahını artırıcı yönde toplum yönetimi sanatı.
Noun
ekonomi/iktisat ilmi.
Noun
reel sektör
Noun, Economics
reel sektör
Noun, Economics
reel kesim
Noun, Economics
reel ekonomi
Noun, Economics
(sıkı) katı kurallı ekonomi
kendi kendine yeterli ekonomi
bir ekonomi içinde hizmet sektörünün toplam verimi
imalat endüstrisine değil de
kayıtdışı ekonomi
Noun, Economics
menkul kıymetler borsasına kayıtlı şirketlerin toplam değeri
geniş kaynakları tam olarak kullanılmayan ve gerçekleştirilmemiş büyük bir ticari potansiyeli bulunan bir ekonomi
Çin Halk Cumhuriyeti uyutan ekonomi için iyi bir örnektir
teknolojik yönde gelişmiş sosyalist ekonomi
durağan ekonomi (üretim ya da talepte ancak bazı küçük değişikliklerin meydana geldiği , denge durumundaki bir ekonomi
kayıtdışı ekonomi
Noun, Economics
yeraltı ekonomisi kara ekonomiden daha iyi örgütlenmiş ve daha etkindir
ekonominin suç işleme örgütünce denetlenen kesimi
çoğu insanların gelirlerinin ücret olduğu bir ekonomi anlamını da taşır
bir ekonomide elde edilen toplam gelir için kullanılan konuşma dili terimi
dünya ekonomisi
Noun, Economics
(uçak veya gemide) turistik sınıfa ayrılan bölüm
ekonomik gelişme (ülke milli gelirinin artış hızı
odalarında banyo olmayan ve sınırlı hizmet veren otel
bütünleşme sürecindeki ekonomi
ucuz malların sürümü olduğu piyasa
transit yolcular dinlenme salonu
(otomobil) ekonomik kullanım
daha büyük boy daha ucuz fiyata
(US) büyük ambalaj içinde
konjonktürü canlandırmak
Verb