continue

  1. Verb sür(dür)mek, devam et(tir)mek, temadi et(tir)mek.
    I will continue working after the dinner.
  2. Verb uzamak, sürmek.
    The war continued for 6 years. The road continues in a straight line for 7 kilometers.
  3. Verb kalmak.
    He'll continue in office for another year. We continued İzmir while they kept going south.
  4. Verb sözüne devam etmek, ilâve etmek.
    “We must fight for freedom.” continued the speaker. And did she continue
    after saying that?
  5. Verb uzatmak, temdit etmek.
    The farmer continued his fence from the pasture to the highway.
  6. Verb yerinde alıkoymak, ipka etmek.
    The club continued the president in office for another term.
  7. Verb, Law ertelemek, tehir etmek.
    The judge continued the case until next month.
  8. Verb üstünde durmak, israr etmek.
mevkiinde bulunmaya devam etmek Verb
mevkinde bulunmaya devam etmek Verb
eğitimine devam etmek Verb
yolculuğa devam etmek Verb
eğitimine devam etmek Verb
bir işe devam etmek Verb
iade-i muhakeme talebinde bulunmak Verb
müteveffanın işini sürdürmek Verb
ölenin işlerini sürdürmek Verb
bir hâkimi değiştirmeden yerinde bırakmak Verb
bir yerde kalmaya devam etmek Verb
bir yerde oturmaya devam etmek Verb
okulda bir yıl daha derslere devam etmek Verb
(hisse senedi) değerler yüksek düzeyde seyretmek Verb
(fiyatlar) yüksek olmaya devam etmek Verb
çarpışmalara devam etmek Verb
devamlı talep edilmek
mali sıkıntısı devam etmek Verb
yürürlükte kalmaya devam etmek Verb
aynı mevkii işgal etmeye devam etmek Verb
iktidarda kalmak Verb
yükselmeye devam etmek Verb
yolculuğuna devam etmek Verb
müzakerelere devam etmek Verb
dünya çapında devam etmek Verb
biriyle ilişkilerini sürdürmek Verb
... boyunca devam etmek Verb
durmak Verb
(borsada fiyatlar) yüksek seviyesini sürdürmek Verb
(borsada fiyatlar) düşük seviyesini sürdürmek Verb