bombalı araç saldırısı
Noun
aşırı sağ eylem
Noun, Politics-Intl. Relations
kendini saldırıya maruz bırakmak
Verb
roketatarlı saldırı
Noun, Military
intihar eylemcisi
Noun, Politics-Intl. Relations
istişhatçı
Noun, Politics-Intl. Relations
hava saldırısı
Noun, Military
hava saldırısı
Noun, Military
uçuş açısı: uçağın kanat ekseni ile rüzgâr doğrultusu arasındaki dar açı.
Noun
anksiyete atağı
Noun, Psychiatry
silahlı eylem
Noun, Military
topçu saldırısı
Noun, Military
saldırıya maruz kalmak
Verb
bombalı eylem
Noun, Politics-Intl. Relations
bombalı araç saldırısı
Noun
saldırı gerçekleştirmek
Verb
bir saldırıyı durdurmak
Verb
critical angle ile ayni anlama gelir. dönüşül saldırış açısı.
her saldırıya karşı koymak
Verb
dağınık saldırı
Noun, Military
cepheden saldırı
Noun, Military
cephe taarruzu
Noun, Military
kalp krizi
Noun, Medicine
miyokard enfarktüsü
Noun, Medicine
kalp sektesi
Noun, Medicine
saldırıya karşı direnmek
Verb
bütünleşik saldırı
Noun, Military
iskemik atak
Noun, Medicine
iskemik atak
Noun, Medicine
bir saldırıya inatla direnme
panik atak
Noun, Psychiatry
yeniden saldırıya geçmek
Verb
bir saldırıya karşı direnmek
Verb
intihar saldırısı
Noun, Politics-Intl. Relations
intihar eylemi
Noun, Politics-Intl. Relations
terör saldırısı
Noun, Criminal Law
kötü niyetli saldırı
Noun
konvoya denizaltılarla saldırmak
Verb
bir patent hakkına itirazda bulunmak
Verb
yetiştirilmiş bekçi köpeği
taarruz helikopteri
Noun, Military
saldırı en iyi savunma biçimidir
saldırı en iyi savunma biçimidir
bağlara saldırı
Noun, Psychoanalysis
birinin hayatına kastetmek
Verb
birine şiddetle saldırmak
Verb
üstün güçle saldırmak
Verb
üstün kuvvetlerle saldırmak
Verb
yer hedeflerine saldıran uçak
düşmana saldırıda bulunmak
Verb
hükümet politikasına karşı güçlü saldırı
hükümet politikasına karşı güçlü saldırı
işi şahsiyete dökmek
Verb