Tekstil, giysi, kürk, ayakkabı ve deri eşyaların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.16)
Noun, Trades-Professions
Deri ve ilgili ürünlerin imalatı (NACE kodu: 15)
Noun, Trades-Professions
Deri giyim eşyası imalatı (NACE kodu: 14.11)
Noun, Trades-Professions
Tekstil, giyim eşyası ve deri üretiminde kullanılan makinelerin imalatı (NACE kodu: 28.94)
Noun, Trades-Professions
Ayakkabı ve deri eşyaların onarımı (NACE kodu: 95.23)
Noun, Trades-Professions
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda ayakkabı ve deri eşyaların perakende ticareti (NACE kodu: 47.72)
Noun, Trades-Professions
Derinin tabaklanması ve işlenmesi; kürkün işlenmesi ve boyanması (NACE kodu: 15.11)
Noun, Trades-Professions
Derinin tabaklanması ve işlenmesi; bavul, el çantası, saraçlık ve koşum takımı imalatı; kürkün işlenmesi
ve boyanması (NACE kodu: 15.1)
Noun, Trades-Professions
Ham deri, post ve deri toptan ticareti (NACE kodu: 46.24)
Noun, Trades-Professions
yapay deri
Noun, Textile Industry
suni deri
Noun, Textile Industry
çok hızlı/süratli, yıldırım gibi, dört nala, dolu dizgin.
I was half an hour late for work, and I cycled hell for leather down the hill.
güderi, içi kadife gibi yumuşak dana vb. derisi.
Noun
rugan, parlak deri.
black patent (leather) shoes: siyah rugan ayakkabı.
rugan
Noun, Textile Industry
pebble ile ayni anlama gelir. pürtüklü deri.
elinden geldiği kadar çabuk gitmek
Verb
roan ile ayni anlama gelir. meşin, marokene benzer koyun derisi, bu deriden yapılmış kitap cildi.
eyer derisi, eyer yapmakta kullanılan deri/kösele.
Noun
whang ile ayni anlama gelir. sırım/kayış yapılan deri, sırım köselesi.
beyaz deri, şaplı kösele.
Noun
deri ceket giyen homoseksüellerin devam ettikleri bar.
Noun
tulum, kırba, tuluk.
Noun