entrance

English-Turkish Translation

  1. Noun giriş, girme, duhul.
    a school entrance examination: okula giriş sınavı.
  2. Noun giriş (yeri/kapısı), methal.
    the entrance to the railway station.
  3. Noun giriş (izni/müsaadesi/ücret), kabul, duhuliye.
    The entrance money to join a tennis club.
  4. Noun, Theatre (aktörün sahneye) giriş(i).
    The actor's entrance was greeted with applause.
  5. Noun, Music yeni bir sazın/şarkıcının topluluğa katılma ânı.
  6. Noun giriş tarzı/üslûbu.
  7. Transitive Verb esritmek, vecde getirmek, kendinden geçirmek.
  8. Transitive Verb hayran bırakmak, büyülemek, teshir etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

at one's entrance upon office
işe başlayınca
entrance upon one's duties
vazifeye başlama
force one's entrance into a house
zorla bir eve girmek Verb
make one's entrance
girmek Verb
pay one's entrance
giriş ücretini ödemek Verb
pedestrian entrance
yaya girişi Noun, Transport
vehicle entrance
araç girişi Noun, Transport
backstairs entrance
arka kapı
backstairs entrance
arka giriş
carriage entrance
araba girişi
draw up at the station entrance
istasyon girişinde (araba ile) durmak Verb
front entrance
ön giriş
gain entrance
girmek Verb
gain entrance
kabul edilmek Verb
gain entrance
giriş hakkı elde etmek Verb
grand entrance
ana giriş
harbo u r entrance
liman girişi
have a free entrance
serbest giriş hakkı olmak Verb
have free entrance
serbest giriş hakkı olmak Verb
hospital entrance
hastane girişi
main entrance
ana giriş
matriculate for university entrance
üniversiteye yazılmak Verb
no entrance
girilmez
port entrance
liman girişi
prerequisite of entrance
giriş şartı
private entrance
özel giriş
rear entrance
arka giriş
requirement for college entrance
kolej girişi için gerekli şartlar
requirements for college entrance
kolej girişi için gerekli şartlar Noun
secret entrance
gizli giriş
service entrance
servis girişi
side entrance
yan giriş
university entrance
üniversite girişi
use the back entrance
arka kapıyı kullanmak Verb
entrance-
“giriş-”.
entrance-examination: giriş sınavı.
entrance-fee/-money: giriş ücreti. Prefix
entrance and exit
giriş çıkış
entrance buoy
giriş şamandırası
entrance by air
uçarak içine girme
entrance certificate
kabul belgesi
entrance cone
dişi yumurtaya dölleyici spermin girdiği yer. Noun
entrance cone
rüzgâr tünelinin ağzı. Noun, Aviation
entrance door
giriş kapısı
entrance duty
gümrük giriş vergisi
entrance duty
giriş vergisi
entrance exam
giriş sınavı Noun, Education-Training
entrance examination
giriş sınavı
entrance fee
duhuliye
entrance fee
giriş ücreti
entrance hall
giriş salonu
entrance hall
giriş holü
entrance hall
hol
entrance hall
methal
entrance into college
koleje giriş
entrance money
duhuliye
entrance money
giriş parası
entrance of a ship into a port
bir geminin limana girişi Noun
entrance platform of a bus
otobüsün binilen sahanlığı
entrance rate
giriş ücreti
entrance rate
duhuliye
entrance region
giriş bölgesi
entrance requirements
giriş koşulları Noun
entrance stake
kumarda bahis açma parası
entrance to a cave
bir mağaraya giriş
entrance to a school
okula giriş
entrance upon an inheritance
(US) mirasa konma
entrance upon ministerial office
bakanlık mevkiine geçme
entrance visa
giriş vizesi
entrance yard
taşlık
entrance zone
giriş mıntıkası Noun
(college) entrance examination
kolej giriş sınavı
charge no entrance fee
giriş ücreti istememek Verb
college entrance examination
üniversite giriş sınavı
college entrance examination
kolej giriş sınavı
command the entrance of a valley
bir vadinin ağzına hâkim durumda bulunmak Verb
competitive entrance examination
yarışmalı giriş sınavı
courtyard or entrance hall paved with stones
taşlık
gain an entrance to a university
üniversiyete girmek Verb
give entrance to sb
birini kabul etmek Verb
no entrance !
girilmez
no entrance except on business
işi olmayan giremez
pass the entrance examination
giriş sınavını geçmek Verb
to reach the entrance of a port
ağızlamak Verb, Maritime Traffic
university entrance examination
üniversite giriş sınavı
Higher Education Entrance Exam
Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) Proper Name, Education-Training
English-Turkish phrases from Zargan's own database