Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
pleasant
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
hoş, lâtif, hoşa giden, iyi, güzel.
pleasant news. pleasant weather. We spent a pleasant evening.
Adjective
kibar, nazik, zarif, şirin, canayakın.
Adjective
şen, neşeli.
Adjective
(bkz:
jocular
), (bkz:
facetious
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
find pleasant
iltifat etmek
Verb
keep things pleasant
tatlıya bağlamak
Verb
make oneself pleasant
birinin gözüne girmek
Verb
make oneself pleasant
kendini sevdirmek için hoş görünmek
Verb
somewhat pleasant
hoşça
very pleasant
leziz
pleasant and easy to talk with
hoşsohbet
pleasant breeze
tatlı meltem
pleasant business relation
iyi iş ilişkileri
Noun
pleasant business relations
iyi iş ilişkileri
Noun
pleasant day
güzel gün
pleasant daydream
hülya
pleasant news
memnuniyet verici haber
pleasant office atmosphere
hoş çalışma ortamı
pleasant surprise
tatlı sürpriz
be in pleasant location
iyi bir semtte olmak
Verb
become pleasant and agreeable
hoşlaşmak
Verb
become pleasant or genial
tatlılaşmak
Verb
end (a talk) on a pleasant note
tatlıya bağlamak
Verb
have a pleasant memory for sb
zihninde güzel anısını saklamak
Verb
live in a pleasant and carefree way
keyif sürmek
Verb
make a pleasant reading
(kitap) sürükleyici olmak
Verb
make oneself pleasant to someone
birine hoş görünmek/iltifat etmek, yüzüne gülmek, gözüne girmeye çalışmak.
make something pleasant very distasteful
zehretmek
Verb
to be pleasant to deal with
onunla iş yapmak zevk
to combine the pleasant with the useful
hem ziyaret hem ticaret
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.