arkadaşlarını bir araya toplamak
Verb
arkadaşlarını biraraya toplamak
Verb
ocak başında toplanmak
Verb
bir nüve çevresinde toplanmak
Verb
bir ifadeden sonuç çıkarmak
Verb
eldeki kanıtlardan sonuç çıkarmak
Verb
gazetelerden öğrenmek
Verb
miktarı tehlikeli surette artmak
Verb
borçları tahsil etmek
Verb
biri hakında bilgi toplamak
Verb
biri hakkında bilgi toplamak
Verb
bir şey hakkında sondaj yapmak
Verb
çevresinde toplanmak
Verb
yanına gelerek destek olmak
Verb
bir nüve çevresinde toplanmak
Verb
gerçekleri bir araya getirmek
Verb
üzüm toplamak, bağ bozmak.
(ciltçilik) bir kitabın sayfalarını toplamak
Verb
askeri birlikleri toplamak
Verb
(enerjisini/gücünü) toplamak.
gather oneself up: toparlanmak, kendini toplamak.
gather oneself together (for a spring): (sıçramak için) gerilmek.
gather strength: (hasta) kuvvetlenmek, kuvvet bulmak.
bir hikâyenin parçalarını bir araya toplamak
Verb
(deniz) süratini artırarak ilerlemek
Verb
bir kitabın sayfalarını toplamak
Verb
toplatmak toplattırmak
Verb