parmağı tetikte olmak ; tetiği çekmek ; eli tetikte ; hazırcevap ; kafası çabuk işler .
birinin gönlünü kırmak
Verb
(birini) çok gücendirmek, rencide etmek.
The children's teasing cut her to the quick.
çok incitmek/yaralamak, kalbinden vurmak, derinden yaralamak.
birini ölecek şekilde yaralamak
Verb
canlılar, hayatta olanlar.
the quick and the dead.
ciğerine işlemek, yüreğine tesir etmek.
çabuk zengin olmak istemek
Verb
hemen, çabucak.
say quick as a flash: taşı gediğine koymak, âni ve zekice cevap vermek.
likit varlık
Noun, Accounting
finansmanda zarara uğramadan nakde dönüştürülebilecek aktif değerler
Noun
likiditesi yüksek varlıklar
Noun
kolayca paraya çevrilebilir aktifler
Noun
pazarlanabilir menkul değerler
Noun
alacaklar gibi likiditesi yüksek varlıkların kısa vadeli borçlara oranı
bilanço üzerinde bir sorunu geçici olarak düzeltme
bir sorunun hızlı ve köklü olmayan çözümü
hızlı ve köklü olmayan çözüm
derin dondurulmuş yiyecek
ayrıkotu
Noun, Plant Species
ayrık otu
Noun, Plant Species
taze dikenli fidanlardan yapılmış çit
çabuk nakde çevrilebilir bilanço kalemleri
Noun
kısa vadeli geri ödenecek borçlar
Noun
kısa vadeli (bilanço) cari borçlar
Noun
acele servis yapan restoran
talep edildiğinde geri çekilebilecek şekilde yatırılmış para
uyanık, atik, çevik, çalâk, eli tetikte, hazırcevap, kafası çabuk işler.
bir firmanın likidite durumu
savaş sonrası çabuk kalkınma
mevcut borçlar ile mevcut likit değerler arasındaki oran
ani müdahale birliği
Noun, Military
acele servis yapan restoran
dakikada 120 adımlık yürüyüş.
kısa bir süre içinde yapılan alım ya da satım
çabuk nakde çevrilebilir bilanço kalemleri
Noun
çabuk satılan mallar
Noun
şimşek/yıldırım gibi, şaşırtıcı bir hızla.
hızlı daktilo yazan bir kimse olmak
Verb
bir şeyde becerikli olmak (marifetli , beceriksiz , eli çabuk , eli ağır vs olmak
Verb
çabuk kazanç sağlamak istemek
Verb
çabuk öğrenme yeteneğine sahip olmak
Verb
(motor) hemen ateşlenme yeteneği olmak
Verb
anlayışı çabuk işlemek
Verb
hızlı daktilo yazan bir kimse olmak
Verb
iki misli hızla sürmek
Verb
kitabın sayfalarını çabuk çabuk çevirmek
Verb
çabucak bir şeyler atıştırmak
Verb
çabuk öfkeleniyor olmak
Verb
çabuk öfkelenen bir huya sahip olmak
Verb
ancak bir tek atacak kadar vakti olmak
Verb