Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
eruption
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
püskür(t)me, fışkır(t)ma.
Noun, Geology
(yanardağ) indifa.
a volcano in a state of eruption.
Noun
püskür(t)ülen/fışkır(tıl)an/fırlatına/fırlayan şey (lâv, kül, gayzer vb.).
Noun
patlama, âni zuhur (etme), birdenbire vaki olma.
eruptions of infectious diseases. eruptions of racial or national hatred.
Noun
(deri) kabarma, kabartı, kabarcık, kabarıklık, kızartı.
When a person has measles, his skin is in
a state of eruption. Scarlet fever causes an eruption.
Noun
(diş) çıkma, (diş etini) yarma.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
(volcanic) eruption
püskürme
(volcanic) eruption
indifa
creeping eruption
püsürtü: deri altına yerleşen kancalı kurt larvalarının yaptığı hastalık.
Noun
skin eruption
döküntü
volcanic eruption
volkanik patlama
volcanic eruption
yanardağ indifası
Noun
volvanic eruption
yanardağ indifası
Noun
eruption of war
savaş çıkması
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.