fore-and-aft

  1. gemi boyunca, baş-kıç doğrultusunda, baştanbaşa, baştan kıça kadar, uzunlamasına, boydan boya.
    mec.
    tepeden tırnağa.
    The ship was manned fore-and-aft = fore and aft as it sailed into harbor on a visit to a foreign port.
    His body was protected by armor fore-and-aft = fore and aft: Bedeni, tepeden tırnağa zırhlarla korunmuştu.
baş-kıç donanımı, uzunlamasına donanım: gemi eksenine paralel yelkenler. Noun
uzunlamasına yelken, gemi eksenine paralel yelken. Noun
gemi boyunca, baş-kıç doğrultusunda, baştanbaşa, baştan kıça kadar, uzunlamasına, boydan boya.
mec.
tepeden tırnağa.
The ship was manned fore-and-aft = fore and aft as it sailed into harbor on a visit to a foreign port.
His body was protected by armor fore-and-aft = fore and aft: Bedeni, tepeden tırnağa zırhlarla korunmuştu.
baştan kıça kadar