Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
humour
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
tuhaflık, komiklik, hoş/güldürücü nitelik.
The humor = humour of the situation. I see no humor = humour in your tricks.
nüktedanlık, nüktelilik.
güldürü, mizah, gülünç/güldürücü yazı vb..
humor = humours
ile ayni anlama gelir. gülünçlük.
humor = humours if the occasion.
huy, mizaç.
tabiat, ruh hali.
He is in a bad humor = humour today. Success puts you in good humor = humour.
keyif, kapris.
Biology
salgı, suyuk, doğal veya hastalık sonucu bitki veya hayvanların bedeninde hasıl olan sıvı (kan, lenf, irin vb.).
bedendeki 4 temel salgı: kan, safra, balgam ve irin. (Bunların oranının kişisel mizacı oluşturduğuna inanılırdı).
keyfine hizmet etmek, keyfine tâbi olmak, gönlünü almak, bir dediğini iki etmemek, nabzına göre şerbet
vermek, gönlünce gitmek.
When a person is ill he may have to be humor = humoured.
idare etmek, ayak uydurmak.
iyi huy, hoş mizaç.
be in a good humor = humour
: neşeli olmak, keyfi yerinde olmak.
ters/kötü huy, aksi mizaç.
ters, huysuz, aksi, keyifsiz, sinirli, öfkeli, canı sıkıntılı.
şakadan anlama, olayların gülünç yönünü görme yeteneği.
lacking in/devoid of humor = humour
: nükteden anlamaz.
(bkz:
humor
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be in a good humour
keyfi yerinde olmak
Verb
lavatory humour
müstehcen fıkralar
out of humour
keyifsiz
Adjective
sense of humour
mizah duygusu
Noun
sense of humour
espri anlayışı
Noun
humour for
canı istemek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.