language

  1. Noun, Law metin
  2. Noun dil, lisan.
    He is learning 2 foreign languages. The Turkish language.
  3. Noun konuşma kabiliyeti.
  4. Noun ifade (tarzı).
    In his own language: Kendi ifadesine göre.
  5. Noun (bir kabileye/bölgeye özgü) lehçe.
  6. Noun özel işaretlerden oluşan haberleşme/anlaşma sistemi.
    The language of mathematics: Matematik dili.

    Computer language: Bilgisayar dili.
    Deaf-and-dumb language: Sağır ve dilsizlerin dili.
  7. Noun hayvanların dili/anlaşma aracı.
    the language of birds.
  8. Noun araçlı anlaşma/konuşma.
    the language of flowers. the language of art.
  9. Noun dilbilim, lingüistik.
yabancı dil sınavı Noun, Education-Training
yabancı dil sınavı Noun, Education-Training
yabancı dil hazırlık Noun, Education-Training
yabancı dil programı Noun, Education-Training
dil sınavı Noun, Education-Training
yaşayan diller Noun, Language-Literature
sözlerine dikkat etmek, kibar konuşmak.
mind your tongue: Kibar konuş (ağzından çıkanı kulağın işitsin).
anlamını karanlık bir dil ile ifade etmek Verb
lisan
eklemeli dil Noun, Linguistics
muğlak dil
Amerikan İngilizcesi.
çevirici dil: makine dili komutlarının bellenir simgesel birer komutla deyimlendiği alçak düzeyli izlenceleme dili.
çevirici dil
çevirici dili Information Technology
yardımcı dil: çeşitli dilleri konuşanların karşılıklı anlaşabilecekleri yabancı dil (İngilizce, Fransızca, Esperanto gibi).
küfür.
dead/living language: ölü/yaşayan dil.
primitive language: ilkel dil.
spoken/written
language: konuşma/yazı dili.
strong language: ağır söz, sert ifade, küfür.
temel dil
kinesics Noun
beden dili Noun, Sociology
(US) çoğunlukla standart sözleşmelerde bulunan aşırı ayrıntılı ve anlaşılması güç yazı türü
iş dünyası dili
ticaret dili
dil seçimi
şifre dili
kodlu dil
aynı kökten olan dil
teklifsiz dil
komut dili Information Technology
ticari dil
ticaret dili
haberleşme dili
bilgisayar dili
melez dil: farklı dil konuşan biri hâkim, öbürü tâbi iki toplumun dillerinin karışmasından meydana gelen
ve tâbi toplumca konuşulan ilkel dil (
Gullah gibi). pidgin
Noun
melez dil: farklı dil konuşan biri hâkim, öbürü tâbi iki toplumun dillerinin karışmasından meydana gelen
ve tâbi toplumca konuşulan ilkel dil (
Gullah gibi). pidgin
Noun
veri işleme dili
günlük dil
gündelik dil
ölü dil
sağır ve dilsiz dili
terbiyeli dil
küçük düşürücü dil
hakaret edici sözler
kardeş dil
güç dil
siyaset dili
diplomatik dil
dobra dobra
bilgisayar dili
günlük dil Noun, Language-Literature
sinema dili
sağır dilsizlerin dili
sağırların kullanığı parmak işaretleri ile konuşulan dil
külhanbeyi lehçesi
fazla süslü dil
yabancı dil Noun
yabancı dil Noun, Language-Literature
fransızca
dile yatkınlık
Goranice Proper Name, Language-Literature
kaba dil
kaba dil
öğrenmesi güç dil
fortran-algol vs
yüksek düzeyli dil: kullanıcının diline ya da uzmanlık alanının diline daha çok benzeyen bilgisayar izlenceleme dili.
yakışık almaz dil
tumturaklı dil
şişirilmiş dil
ağdalı dil Noun, Language-Literature
ağdalı ifade Noun, Language-Literature
rencide edici dil
etkileşim dili
Ibo ile ayni anlama gelir. İboca, İbo dili.
hukuk dili
Lazca Proper Name, Language-Literature
hukuk dili
yazı dili
edebi dil
yaşayan dil
canlı dil
alt düzey dil Information Technology
(bilgisayar) makine dili: bilgisayarın doğrudan doğruya anlayabileceği harfler/rakamlar/işaretler ve sözcükler.
biçimleme dili Information Technology
ölçülü dil
Med dili Proper Name, Language-Literature
tıp dili
karma dil.
ölçülü dil
yaşayan dil
modern dil
en çok konuşulan dil Noun
resmî dil Noun, Politics-Intl. Relations
milli dil
anadil Information Technology
anadil Noun, Language-Literature
anadil Noun, Linguistics
ana dili Noun, Linguistics
doğal dil
rakam dili
saldırgan dil
kırıcı dil
resmi dil
anadil, bir başka dili türeten dil. Noun
parlamento dili
şifreli olmayan dil
açık dil
ağdalı dil Noun
süslü dil Noun
konuşulan dil
konuşacak kadar bilinen dil
sorun yönelimli dil Information Technology
yordamsal dil Information Technology
yordam yönelimli dil Information Technology
küfürlü dil
programlama dili
ağdalı ifade Noun, Language-Literature
ağdalı dil Noun, Language-Literature
seçkin dil
aynı aileden dil
henüz çözülmemiş dil
ikinci dil
sağırların dili: sağır ve dilsizlerin işaretlerle konuşması.
işaret dili Noun, Medicine
kaynak dil
kaynak dil Noun, Translation
aynı dili konuşmak Verb
özel dil
konuşma dili
ölçünlü dil Noun, Linguistics
kolayca anlaşılır dil
ağır söz
sert ve ağır sözler
küfür
hedef dil
hedef dil Noun, Translation
erek dil Noun, Translation
teknik dil
ılımlı dil
lisan nezaketi
dünyanın her yerinde konuşulan dil
evrensel dil
parlamentoya yakışmayan
mesleğe yakışmayan dil
küfür etmek Verb
açık bir dil kullanmak Verb
çirkin dil
kaba dil
idare edecek kadar dil bilmek
edebi dil
dil yeteneği
dil edinimi Noun, Education-Training
dil tazminatı
dil zammı
konuşma sanatları: okuma, edebiyat, kompozisyon yazma, hitabet, dram gibi bir çocuğun ana diline hakimiyetini sağlayan konular. Noun
dil kaybı; bildiği bir dili unutma
dil engeli
dil ölümü
siyaset dili
dil eşitliği
dil ailesi
dil ailesi Noun, Linguistics
dil eksikliği
dil öğrenimi Noun, Education-Training
dil öğretimi Noun, Education-Training
dil yorumlayıcı
dil laboratuarı. Noun
dil kanunu
dil öğrenimi Education-Training
(Br) dil öğretmeni
dil gereksimleri Noun
dil gereksinimleri Noun
eğitimde kullanılan dil
dil işleyiciler Noun
dil seviyesi Noun, Education-Training
dil yeterliliği Noun, Education-Training
dil ilişkisi
dil okulu Education-Training
dil kursu Noun, Language-Literature
dil hizmeti
dil değiştirme
dil öğretmeni
Düzgün konuş!