organ

English-Turkish Translation

  1. Music org
  2. Noun, Music
    pipe organ ile ayni anlama gelir. org, erganun.
    organ loft: (kilisede) org galerisi.
    organ
    stop: org düğmesi.
    mouth organ: ağız mızıkası.
    organ grinder: lâternacı, orglu dilenci: sokaklarda org çalarak dilenen kimse.
  3. Noun elektrikli org gibi orga benzer çalgı.
  4. Noun el orgu.
  5. Noun, Biology örgen, organ, uzuv.
  6. Noun araç, alet, vasıta.
  7. Noun (siyasî parti, dinî/ilmî cemiyet vb.'nin) yayın organı: gazete, dergi vb.
    party organ: parti yayın organı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

internal organs
iç organlar Noun, Anatomy
internal organs
iç uzuvlar Noun, Anatomy
internal organs
ahşâ (esk.) Noun, Anatomy
multi-organ failure
çoklu organ yetmezliği Noun, Diseases
multi-organ failure
çoklu organ yetersizliği Noun, Diseases
reproductive organs
cinsel organlar Noun, Sexuality
reproductive organs
üreme organları Noun, Sexuality
reproductive organs
mahrem bölge Noun, Sexuality
reproductive organs
özel bölge Noun, Sexuality
reproductive organs
avret yerleri Noun, Sexuality
reproductive organs
edep yerleri Noun, Sexuality
reproductive organs
tenasül organları Noun, Sexuality
sex organs
cinsel organlar Noun, Sexuality
sex organs
üreme organları Noun, Sexuality
sex organs
mahrem bölge Noun, Sexuality
sex organs
özel bölge Noun, Sexuality
sex organs
avret yerleri Noun, Sexuality
sex organs
edep yerleri Noun, Sexuality
sex organs
tenasül organları Noun, Sexuality
sexual organs
cinsel organlar Noun, Sexuality
sexual organs
üreme organları Noun, Sexuality
sexual organs
mahrem bölge Noun, Sexuality
sexual organs
özel bölge Noun, Sexuality
sexual organs
avret yerleri Noun, Sexuality
sexual organs
edep yerleri Noun, Sexuality
sexual organs
tenasül organları Noun, Sexuality
visceral organs
iç organlar Noun, Anatomy
visceral organs
iç uzuvlar Noun, Anatomy
visceral organs
ahşâ (esk.) Noun, Anatomy
administrative organ
idari organ
barrel organ
laterna Music
barrel organ
latarna.
cinema organ
sinema orgu
end organ
sinir ucu: duygu/hareket sinirlerinin uçları ve bunlarla işbirliği halinde duygu/hareket sağlayan organ. Noun
executive organ
yürütme organı
government organ
devlet organı
hand organ
lâterna. Noun
house organ
özel gazete/bülten: bir kurumun kendi memurları ve müşterileri için yayınladığı haber organı. Noun
male organ
erkeklik organı
mouth organ
harmonica = armonica ile ayni anlama gelir. mızıka, armonika.
mouth organ
ağız mızıkası, armonika. Noun
official organ
resmi organ
party organ
parti organı
pipe organ
organ (1).
play the organ
org çalmak Verb
reed organ
dilli org: titreşen madenî dillerle ses çıkaran org. Noun
sense organ
reseptör
sense organ
duyu organı
speech organ
konuşma organı.
spinet organ
spinet ile ayni anlama gelir. küçük elektrikli org.
street organ
laterna
subsidiary organ
tali organ
subsidiary organ
yardımcı organ
supervisory organ
denetim organı
organ communication
köprülük
organ donation
organ bağışı Noun, Medicine
organ donation
organ bağışlama Noun, Medicine
organ grinder
laternacı
organ of government
hükümet organı
organ of public opinion
kamuoyu organı
organ of the party
parti organı
organ recital
org konseri
organ rejection
organ reddi Noun, Medicine
organ transplant
organ nakli Noun, Medicine
organ transplantation
organ nakli Noun, Medicine
multiple organ failure
çoklu organ yetmezliği Noun, Medicine
multiple organ failure
çoklu organ yetmezliği Noun, Diseases
multiple organ failure
çoklu organ yetersizliği Noun, Diseases
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. agency
  2. part
  3. limb
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

basın-yayın organı
media outlet Noun, Media-Publishing
cinsel organlar
private parts Noun, Sexuality
cinsel organlar
sex organs Noun, Sexuality
cinsel organlar
sexual organs Noun, Sexuality
cinsel organlar
reproductive organs Noun, Sexuality
cinsel organlar
genitals Noun, Sexuality
cinsel organlar
genitalia Noun, Sexuality
cinsel organlar
pudenda Noun, Sexuality
dış cinsel organlar
external genitalia Noun, Anatomy
dış genital organlar
external genitalia Noun, Anatomy
iç organ yaralanması
internal injury Noun, Medicine
iç organlar
internal organs Noun, Anatomy
iç organlar
visceral organs Noun, Anatomy
iç organlar
viscera Noun, Anatomy
iç organlar
innards Noun, Anatomy
iç organlar
insides Noun, Anatomy
iç organlar
entrails Noun, Anatomy
kadın cinsel organı
fanny (argo) Noun
kadınlık organları
female genitalia Noun, Biology
karar organı
decision-making body Noun
medya organı
media outlet Noun, Media-Publishing
organ bağışı
organ donation Noun, Medicine
organ bağışlama
organ donation Noun, Medicine
üreme organları
private parts Noun, Sexuality
üreme organları
sex organs Noun, Sexuality
üreme organları
sexual organs Noun, Sexuality
üreme organları
reproductive organs Noun, Sexuality
üreme organları
genitals Noun, Sexuality
üreme organları
genitalia Noun, Sexuality
üreme organları
pudenda Noun, Sexuality
yayın organı
media outlet Noun, Media-Publishing
ana organ
key body
bedene sonradan eklenen insan yapısı organ
prosthesis
bedensel organ
bodily member
daimi organ
standing body
daimi organ
permanent body
dişi organ
carpel Noun, Botany
dişi organ
gynoecium Noun, Botany
erkek organ
stamen Noun, Botany
eşgüdüm sağlayan organ
coordinating body
idari organ
administrative organ
idari organ
governing body
idari organ
administrative apparatus
idari organ
administrative body
kanun koyucu organ
house of assembly
kendi kendini yöneten organ
self-governing body
körelmiş organ
vestige
kural koyucu organ
regulatory agency
mesleki organ
technical body
resmi organ
official organ
tali organ
subsidiary organ
tek kişilik organ
sole corporation
yardımcı organ
auxiliary body
yardımcı organ
subsidiary organ
organ nakli
organ transplant Noun, Medicine
organ nakli
transplantation
organ nakli
organ transplantation Noun, Medicine
organ nakli ameliyatı
spare park surgery
organ reddi
organ rejection Noun, Medicine
birim, organ, kuruluş; kurum
body
çoklu organ yetersizliği
multi-organ failure Noun, Diseases
çoklu organ yetersizliği
multiple organ failure Noun, Diseases
çoklu organ yetersizliği
multi-system failure Noun, Diseases
çoklu organ yetersizliği
multiple system failure Noun, Diseases
çoklu organ yetmezliği
multiple organ failure Noun, Medicine
çoklu organ yetmezliği
multi-organ failure Noun, Diseases
çoklu organ yetmezliği
multiple organ failure Noun, Diseases
çoklu organ yetmezliği
multi-system failure Noun, Diseases
çoklu organ yetmezliği
multiple system failure Noun, Diseases
yetkili organ, yetkili birim
competent body
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İnsan, hayvan ve bitki gövdesinde belirli ... edilmiş olan kısım, uzuv
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.