play in

English-Turkish Translation

  1. (a) (birisi girerken) müzik çalmak.
    The band played in the President. (b) (oyuna) alışmak.
    I
    need a few more minutes to play myself in.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

play in a film
bir filmde oynamak Verb
play in a theater
sahneye çıkmak Verb
play in a theater theatre
bir tiyatroda oynamak Verb
play in progress
sahnede oyun oynanmakta
play in which the performers improvise their lines
tuluat
have play in it
oynamak Verb
appear in a play
bir tiyatro oyununda oynamak Verb
appear in a play
bir oyunda rol almak Verb
be in full play
tam işler durumda olmak Verb
cast the parts in a play
bir oyunda rol taksimi yapmak Verb
in free play
serbetçe
in full play
tam faaliyette
in play
kısa bir süre sonra kendisi için devralma fiyatı teklifi açıklanacak olan şirket
in play
oyunda Adverb, Sports
overdo one's part in a play
bir oyundaki rolünü abartılı oynamak Verb
perform in a play
bir tiyatro eserinde rol almak Verb
play a key part in parliament
parlamentoda önemli rol oynamak Verb
play oneself in
(yeni iş) kendini alıştırmaya çalışmak Verb
say something in play
bir şeyi şaka diye söylemek Verb
warm scene in a play
bir oyundaki heyecanlı sahne
English-Turkish phrases from Zargan's own database