ağırlaştırılmış ömür boyu hapis
Noun, Criminal Law
hapis cezasını para cezasına çevirmek
Verb, Law
yüksek güvenlikli cezaevi
Noun, Law
yarı açık cezaevi
Noun, Law
hapishaneye gönderilme hükmü giymek
Verb
birini hapse göndermek
Verb
birini hemen hapse atmak
Verb
kapalı ve açık ceza infaz kurumu
Noun, Law
birini hapse göndermek
Verb
hapishaneye gönderilmeyi hak etmek
Verb
hapisten tahliye etmek
Verb
(Londrada eski) borçlular hapishanesi.
Noun
hapishaneyi boylamak
Verb
yüksek güvenlikli cezaevi
Noun, Law
yüksek güvenlikli ceza infaz kurumu
Noun, Law
birini hapiste tutmak
Verb
birine hapsi boylatmak
Verb
hapishanede çürüyüp gitmek
Verb
hapishane de çürüyüp gitmek
Verb
askerî ceza infaz kurumu
Noun, Law
hapishaneden tahliye emri
birinin hapisten tahliyesini emretmek
Verb
hapishaneden tahliye emri
birini yeniden hapse atmak
Verb
hapishaneden tahliye etmek
Verb
birini hapishaneden tahliye etmek
Verb
yarı açık cezaevi
Noun, Law
birini hapse göndermek
Verb
hapishaneye mektup kaçırmak
Verb
(US) bir eyalete özel ağır ceza hapishanesi
siyasi tutuklulara özel hapishane
siyasi tutuklu hapishanesi
hapishaneye sevketmek
Verb
hapishaneye götürmek
Verb
(hapishaneden) tahliye edilme
F Tipi Kapalı Cezaevi
Proper Name, Law
kendini hapiste bulmak
Verb
hapishane görevlileri
Noun
hapishanede bulunan kimse
hapishane de bulunan kimse
cezaevi personeli
Noun, Public Administration
hapis cezası
Noun, Criminal Law
mahkûmların hapishane de yaptıkları eşyalar
mahkûmların hapishanede yaptığı eşyalar
üç aydır hapiste duruşma için beklemek
Verb
çocuk kapalı ceza infaz kurumu
Noun, Law
hapis cezalarının infazı
Noun, Law
hırsızlıktan içeri girmek
Verb
ağır hapis cezası
Noun, Law
bir mahpusu yeniden hapse göndermek
Verb
bir hapis mahkûmiyetini tecil etmek
Verb