üst düzeyde tartışmaya açık konu
birine bir soru sormak
Verb
sorunla ilgisi olmamak
Verb
bir sorunla ilgisi olmak
Verb
sorunu halletmek dilmiş varsaymak
Verb
dava ya da iddiayı kanıtlanmış saymak
Verb
soru yu yanıtlamaktan beceriyle kurtulmak
Verb
bir soruyu yanıtlamaktan beceriyle kurtulmak
Verb
bir soru ortaya atmak
Verb
ortaya bir sorun atmak
Verb
bir şeyi kuşku konusu yapmak
Verb
bir şeyi şüphe konusu yapmak
Verb
soru işareti uyandırmak
Verb
birşeyi tartışmalı hale getirmek
Verb
evet veya hayır ile yanıtlanacak soru
şüpheyi davet eden bir iddia
tekrar müzakere konusu olmak
Verb
karşı tarafın tanığına soru sorma
karşı tarafın tanığına soru sormak
Verb
gümrük tarifesini müzakere etmek
Verb
bir soruyu yanıtlamak
Verb
bir soruyu yanıtlamaktan kaçınmak
Verb
bir soruya yanıt vermekten kaçınmak
Verb
bir soruya yanıt vermekten kaçınmak
Verb
bir soruya kaçamaklı cevap vermek
Verb
bir tanığa bütün bildiklerini söylemesini emreden soru
(a) söz/bahis konusu, bahis mevzuu.
the point in question: söz konusu mesele. (b) anlaşmazlık konusu, münakaşa mevzuu.
söz arasında sorulan soru
mahkemenin kararına kalmış sorun
(a) güdümlü soru: arzu edilen cevaba iten soru, (b) baş sorun, en önemli sorun.
leading question of the day: günün en önemli sorunu.
gündemdeki bir sonraki soruyu ele almayı önermek
Verb
cevabı bilinmeyen soru
Noun
cevaplanması gereken soru
Noun
yanıtlayıcının istediği gibi yanıtlayabileceği mülakat sorusu
bir soruyu ciddiye almamak
Verb
ortaya soru çıkarmak
Verb
: (Parlamentolarda) müzakere yeterliği önergesi.
move to the previous question: müzakere yeterliği önergesi vermek.
Adjective
bir kıza talip olmak
Verb
(parlamento , Br) soru sorma
ikide bir karşımıza çıkan soru
bir soruyu yeniden sormak
Verb
soru yu başka bir biçimde sormak
Verb
bir soruyu başka bir biçimde sormak
Verb
etkileyici soru: hitabette sırf dinleyicileri etkilemek için cevap beklemeden sorulan soru. Cevabı çok
defa açıkça bellidir.
The question was purely rhetorical: Soru sırf etkilemek için sorulmuştu
bir sorunu halletmek
Verb
soruya cevap vermekten çekinmek
Verb
kafasında bir soruyu çözmeye çalışmak
Verb
asıl meseleden söz etmek
Verb
bir konu ortaya atmak
Verb
cevapsız soru, cevaplanmamış soru, muamma
Noun
bir soruyu müzakereye koymak
Verb
bir sorun için oylama yapmak
Verb
bir adayı imtihan etmek
Verb
bir tanığı sorgulamak
Verb
bir tanığı sorguya çekmek
Verb
bir seçimi tanımamak
Verb
faturayı kabul etmemek
Verb
dinleyicilerden gelen soru
soru işareti, istifham (işareti):
?
herkesi ilgilendiren sorun
ikinci derece önemi olan sorun
imtiyazlarını kullanma meselesi
(US) (Senato) soru sorma saati
birini sorguya çekmek
Verb
mecliste bakanlara yapılan soruşturma
konu hakkında karar almamak
Verb
bir konu hakkında karar almamak
Verb