(a) isteksizce alkışlamak, oyuna/temsile pek ilgi göstermemek, (b) boş oturmak, hiçbir şey yapmamak.
eli kolu bağlı durmak, hiçbir iş yapmamak, oturup beklemek.
kafasında bir soruyu çözmeye çalışmak
Verb
kafasında bir soruu çözmeye çalışmak
Verb
(a) kuluçkaya yatmak, (b) nazik durumda olmak.
iğne üzerinde oturmak
Verb
iğne üzerinde oturmak
Verb
diken üstünde oturmak
Verb
.: birini ezmek, haddini bildirmek.
I won't be sat upon: kendimi ezdirmem.
meseleyi örtbas etmeye çalışmak.
baskı politikası uygulamak
Verb
tahta geçmek, hükümdar/kral olmak.
diken üzerinde oturmak
Verb
bir volkanın tepesinde oturmak
Verb
dava hakkında karar vermek üzere oturumu açmak
Verb
prensiplerinden ayrılmamak
Verb
prensip bilerinden ayrılmamak
Verb