Çok yaşa.
Exclamation, Idioms
İyi yaşa.
Exclamation, Idioms
Fena değil. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
İyidir. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
İdare eder. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
Yuvarlanıp gidiyoruz. ("Nasılsın?" sorusuna cevaben)
Sentence, Idioms
Sana soran oldu mu?
Sentence, Idioms
Sana soran olmadı!
Sentence, Idioms
Sen kendi işine baksana!
Sentence, Idioms
Kaç aylık hamilesiniz?
Sentence
Kaç haftalık hamilesiniz?
Sentence
Kaç haftalık oldu?
Sentence
Sana soran oldu mu?
Sentence, Idioms
Sana soran olmadı!
Sentence, Idioms
Sen kendi işine baksana!
Sentence, Idioms
Memleket neresi?
Sentence
Tereciye tere satılmaz.
Sentence, Idioms
Kesinlikle katılıyorum!
Sentence, Idioms
Çok doğru!
Sentence, Idioms
Haklısın
Sentence, Idioms
Aynen öyle!
Sentence, Idioms
hapşıran bir kişiye'çok yaşa'sözü
zarar ziyan tarafınıza aittir
ödemeniz gereken; borcunuz olan
senin yerinde olsaydım
Adverb
(a) unutma(yınız) ki.
“Erol has been very bad-tempered this week.” “Yes, but mind you, he's been rather ill recently.” (b) buna rağmen, öyle olsa bile, yine de.
She's a very nice girl, mind you, but I wouldn't want to marry her: Çok iyi bir kız, ama yine de onunla evlenmek istemem. (c) öyle olmasına öyle, orası muhakkak ama.
birşeyi arkada bırakmak
Verb
birşeyin üstesinden gelmek
Verb
birşeyi geride bırakmak
Verb
birşeyi geçmişe gömmek
Verb
bu giysi seni yaşlı göstermek iyor
elbette, mutlaka, muhakkak, ne zannettin(iz) ya!
You bet I'd like to be there: Elbette orada olmak
isterdim.
You bet your life: Kesinlikle, yüzde yüz, ona hiç şüphe yok.
şaka ediyor olmalısınız !
işte! gördün mü! görüyorsun ya!
bizzat sen, kendin (ifadeyi vurgulamada kullanılır).
You yourself know it couldn't be true: Bunun
doğru olamayacağını bizzat sen (pek âlâ) biliyorsun.
You yourself told me: Sen kendin (bizzat sen) bana söyledin.
Senin dediğin gibi olsun
Sentence
Sen nasıl istersen.
Sentence
bir şey mi demek istiyorsun ?
Takdir edersiniz ki, …
Noun
Takdir edersiniz ki, …
Noun
İnanabiliyor musun?
Sentence
Aklın alıyor mu?
Sentence
Allah kahretsin! Gözün kör olsun! Vay utanmaz vay!
Hatırlattığın için teşekkür ederim.
Söylediğin için teşekkür ederim.
istenilen kıyafetle gidilen
Bilginiz olsun, ...
Adverb
Aklınızda bulunsun, ...
Adverb
Haberin olsun, ...
Adverb
birinin kendisi hakkındaki düşüncelerini bilmek
Verb
ne yapılması gerektiğini bilmek
Verb
bir durumda ne yapacağını bilmek
Verb
yapılması gerekenleri bilmek
Verb
birinin kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmek
Verb
birşeyi yapmadan önce düşünmek
Verb
İşin iş! İşlerin tıkırında! Ne talihli adamsın!
It was lucky you got here in time: İyi ki (talihin
varmış ki) tam vaktinde geldin.
...'i bir daha gördüğünde
Adverb
Ne zamandır görüşmemiştik.
Tanıştığımıza memnun oldum.
muhtemelen tanıdığınız insanlar
üzgün olduğunu söylemek
Verb
Birşey söyleyeyim mi, ...
peşin teşekkürlerimizi bildirir
müsait olduğunuzda
Adverb
uygun bir zamanınızda
Adverb
size uygun bir zamanda
Adverb
müsait bir vaktinizde
Adverb