İsim yığın, küme. The cupboard is full of piles of books. I've got piles of work to do today.
İsim (üstünde ölü vb. yakılan) odun yığını.
İsim çok büyük/heybetli bina(lar). an ancient pile: eski büyük bir bina.
İsim (a) büyük meblağ, vurgun, çok miktarda birikmiş para. He made a pile on that deal: O işten vurgunu DEVAMINI OKU
vurdu. (b) servet, dünyalık. make one's pile k.d. küpünü doldurmak, yükünü tutmak, dünyalığını temin etmek, ömür boyu geçindirecek kadar para biriktirmek. GİZLE
İsim birbirine kaynak yapılıp çubuk haline getirilecek demir parçaları demeti.
+15
İsim reactor ile ayni anlama gelir. atom pili/reaktörü.
İsim (temel/iskele yapımında kullanılan) büyük kazık (ağaç/demir/beton).
İsim (arma) üçgensel şekil. in pile: üçgen şeklinde dizili.
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.