Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (birisinden) önce davranmak/yapmak.
    We were planning to send a rocket into space, but the Russians DEVAMINI OKU
    beat us to it: Uzaya roket göndermeye hazırlanıyorduk, fakat Ruslar bizden önce davrandılar. GİZLE
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

beat to quarters
mürettebatı nöbet mevkilerine çağırmak Fiil
beat to the draw
önce davranıp almak/yapmak/kapmak, açıkta bırakmak.
John was going to apply for the job, but Ted beat DEVAMINI OKU
him to the draw/to the punch: İş için John müracaat edecekti, fakat Ted daha önce davranıp onu açıkta bıraktı. GİZLE
beat to the draw
(a) erken davranmak, elini çabuk tutmak, (b) fırsattan yararlanarak hasmını yenmek.
beat to the punch
önce davranıp almak/yapmak/kapmak, açıkta bırakmak.
John was going to apply for the job, but Ted beat DEVAMINI OKU
him to the draw/to the punch: İş için John müracaat edecekti, fakat Ted daha önce davranıp onu açıkta bıraktı. GİZLE
(eggs) to beat
çalkalamak Fiil
(eggs) to beat
çalkamak Fiil
(food) to beat
çırpmak Fiil
(heart , pulse) to beat
çarpmak Fiil
(policeman) to patrol his beat
karakol gezmek Fiil
(rain) to beat
şakırdamak Fiil
beat a path to someone's door
birinin kapısını aşındırmak Fiil
beat a path to someone's door
birinin ürünlerini kapışmak Fiil
beat someone all to nothing
varını yoğunu kaybettirmek Fiil
beat someone to a frazzle
birini (oyunda) adam akıllı yenmek.
beat someone to something
birşeyde birinden önce davranmak Fiil
beat someone to something
birşeyi birinden önce yapmak Fiil
beat someone to something
birşeyde birini geçmek Fiil
beat/pipe to quarters
gemide savaş hazırlığı emrini vermek.
to beat about the bush
bin dereden su getirmek, sözü döndürüp dolaştırmak, konudan uzaklaşmak.
to beat someone up
marizlemek (argo) Fiil
to beat the band
şiddetli.
It rained all day to beat the band: Bütün gün şiddetli yağmur yağdı.
to beat the tar out of sb
pastırmasını çıkarmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun