either

bir(i) veya öbür(ü), herhangi bir(i).
You may sit at either end of the table. either day would suit me.
herhangi biri, şu veya bu, biri veya öteki, hangisi olursa.
“Which bus will you take?” “ either!” DEVAMINI OKU
Hangi otobüse bineceksin? ” “Hangisi olursa!”

Not: adıl olarak kullanılan either sözcüğünden sonraki fiil daima tekil olur:
Either is good enough. Either Mary or Linda is expected. GİZLE
her, iki, her iki(si), hem bu hem öteki.
There are trees on either side of the river: Nehrin her DEVAMINI OKU
iki kıyısında da ağaçlar var. GİZLE
(olumsuz tümcelerde) hiçbiri, ne bu ne öteki.
I don't believe either of them: Hiçbirine inanmıyorum. DEVAMINI OKU

I don't like either book: Kitapların hiçbiri hoşuma gitmiyor. GİZLE
ya o ya bu, ikisinden biri.
either of them is enough: İkisinden biri yetişir.
Do it either way: İstediğin gibi yap.
(olumsuz tümcelerde) … de/da, dahi, keza(lik).
“ I can't swim.” “I can't either!” “Ben yüzme bilmem.” DEVAMINI OKU
“Ben de!”.
I haven't read this book, and my brother hasn't either : Bu kitabı ben okumadım, kardeşim de okumadı.
If you don't go, I won't go either: Sen gitmezsen ben de gitmem. GİZLE
+2
herhangi.

there are two boxes on table, take either

masada iki kutu var hangisini istersen al

either … or

ya … ya ….
Either this or that: Ya bu, ya o.

either of two ends

baş

either or

ya … ya da ….
You must either change your policiy or resign: Ya politikanı değiştir, ya da istifa DEVAMINI OKU

a book in either hand

iki el inde de bir kitap

in either event

herhalde, her iki halde de, ister öyle ister böyle olsun, her halükârda.
I don't know whether I'm DEVAMINI OKU

on either side of the street

sokağın iki tarafında

Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

İngilizce-Türkçe