kendine tamamıyla hâkim olmak
Fiil
önemli bir tavır takınmak
Fiil
gusül abdesti
İsim, Din ve İnanç
boy abdesti
İsim, Din ve İnanç
tam yargı davası
İsim, Hukuk
ağzının payıni almak
Fiil
ağzının payını almak
Fiil
muhayyilesinin dizginlerini koyuvermek
Fiil
adıni , soyadını söylemek
Fiil
çok meşgul olmak, başını kaşıyacak vakti olmamak, işi başından aşmak, başka işe vakti olmamak.
cebi para ile dolu olmak
Fiil
alacaklılarına borcunun tamamını ödemek
Fiil
alacaklılara borcunun tamamını ödemek
Fiil
görevini tam hakkıyla yapmak
Fiil
adını soyadını yazmak
Fiil
adıni , soyadını yazmak
Fiil
adını açık olarak yazmak
Fiil
disk dolu
Bilgi Teknolojileri
gusül abdesti
İsim, Din ve İnanç
makine tam yol kumandası
İsim
makine tam yol geri kumandası
İsim
tam güçle, tam/azamî kapasite ile veya randımanla/hızla.
to be in full blast: tam faaliyette olmak.
The factory is going at full blast: Fabrika tam kapasite ile çalışıyor.
tam maliyetleme (ürün birimlerinin toplam sabit maliyetlerden de pay aldığı maliyetleme sistemi
tam heyet halinde oturum yapan mahkeme
tam değer üzerinden yapılan sigorta
(deniz) işin bitişini ve devamlılığını ifade eder
çift yönlü
Bilgi Teknolojileri
satın alınan malın tamamının bedeli
başkasına devredilemeyecek veya başkası ile bölüştürülemeyecek borç
garkolmuş, dalmış, meşgul.
She was full of her own anxieties. full of plans for the future.
tüm yol
Bilgi Teknolojileri
tüm yol adı
Bilgi Teknolojileri
tam ödeme (bir borcun tamamının ödenerek kapatılması
Avrupa'da günde üç öğün yemeğin oda fiyatına dahil edildiğini belirten deyim
tüm çözünürlük
Bilgi Teknolojileri
bir gün içinde gündelik bir gazetenin her baskısında çıkmak üzere verilen reklam
tüm ekran
Bilgi Teknolojileri
(reklamcılık) her alanda danışma
(konşimento) tam takım konşimento
sinema filmi ya da televizyonda
bir kişiyi baştan ayağa gösteren çekim
nominal değeri yüz dolar olan hisse senedi
navlun içinde geminin çalıştığı ticarette olağan bütün komisyonlar
İsim