Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. into
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

Sen kendi işine baksana!
When did I ask you? Cümle, Deyim
Sen kendi işine baksana!
Nobody asked you! Cümle, Deyim
Sen kendi işine baksana!
Did I ask you? Cümle, Deyim
işine aşırı bağlı çok çalışkan kişi
eager beaver
işine bağlı
conscientious Sıfat
işine bakmak
to go about one's work Fiil
işine başlamak
to start one's work Fiil
işine büyük bir servet harcamak
to spend a fortune over one's business Fiil
işine dalmak
to become absorbed in one's work Fiil
işine devam etmek
to resume work Fiil
işine devam etmek
to proceed to business Fiil
işine devam etmek
to proceed with one's work Fiil
işine devam etmek
to carry on with one's work Fiil
işine dikkat etmeyiş
inattention to one's business
işine dönmek
to return to work Fiil
işine dönmek
to get down to business Fiil
işine dönmek
to go back to work Fiil
işine engel olmak
to derange Fiil
işine gelecek şekilde
conveniently Zarf
işine gelen hakimi seçme
judge shopping İsim, Hukuk
işine gelmek
to serve Fiil
işine gelmek
to suit oneself Fiil
işine ilgi duymayan ya da inisiyatif kullanmayan bir işçi
time server
işine ilgi göstermek
to show interest in one's work Fiil
işine kendini uydurmak
to reconcile oneself to one's work Fiil
işine kendini vermiş olmak
to be immersed in one's work Fiil
işine koyulmak
to get to one's work Fiil
işine olan ilgisi artmak
to warm to one's work Fiil
işine son verilecek çalışanlara başka şirkette iş bulma
outplacement İsim
işine son vermek
to cease to do business Fiil
işine son vermek
to can Fiil
işine son vermek
to cashier Fiil
işine tamamıyla kendini adamak
to be utterly devoted to one's work Fiil
işine yakın oturmak
to live within easy distance of one's work Fiil
işine yeniden devam etmek
to resume business Fiil
(kendinin) işine gelmek
to suit oneself Fiil
...'i işine geldiği için unutmak
to conveniently forget ... Fiil
başka devletlerin işine karışmama paktı
noninterference nonintervention pact
başka devletlerin işine karışmama siyaseti
noninterference nonintervention
başkalarının işine bakma
attending the affairs of other people
başkalarının işine karışma
interference in the business of others
başkalarının işine karışmamak
to stick to the knitting Fiil
başkasının işine burnunu sokan
nosy
başkasının işine burnunu sokmak
to poke into other people's business Fiil
başkasının işine burnunu sokmak
to nose Fiil
başkasının işine karışan
interloper
başkasının işine karışan
meddlesome
başkasının işine karışmak
to interlope Fiil
bir işçi ya da memurun işine davam etsin ya da etmesin
accrued benefits
bir işçiyi eski işine iade etmek
to restore an employee employe to his old place Fiil
bir memuru işine dönmesi için geri çağırmak
to recall someone to an office Fiil
bir personelin işine alışma süresi
break in period
birine işine iştirak etmesini teklif etmek
to offer someone an interest in one's business Fiil
birine kendi işine bakmasını söylemek
to send someone about his business Fiil
birini eski işine iade etmek
to reinstate someone in her jor job Fiil
birini işine karıştırmamak
to send someone about his business Fiil
birinin işine burnunu sokmak
to thrust one's nose into sb's business Fiil
birinin işine burnunu sokmak
to poke one's nose into sb's business Fiil
birinin işine burnunu sokmak
to put sb's nose into sb's business Fiil
birinin işine gelmek
to suit Fiil
birinin işine gelmek
to suit someone down to the ground Fiil
birinin işine gelmek
to work to someone's advantage Fiil
birinin işine gelmek
to be to someone's advantage Fiil
birinin işine gelmek
to suit sb Fiil
birinin işine gelmek
to work to the advantage of someone Fiil
birinin işine gelmek
to suit sb's purpose Fiil
birinin işine gelmek
to be to the advantage of someone Fiil
birinin işine karışmak
(US) to mix into sb's business Fiil
birinin işine karışmak
to poach on sb's preserve Fiil
birinin işine karışmak
to trespass on sb's preserves Fiil
birinin işine karışmak
to mix into sb's business Fiil
birinin işine karışmak
to tamper Fiil
birinin işine mâni olmak
to interrupt Fiil
birinin işine müdahale etmek
to interfere in sb's affairs Fiil
birinin işine müdahale etmek
to intermeddle in sb's business Fiil
birinin işine son vermek
to terminate sb's employment Fiil
birinin işine son vermek
to give someone his marching orders Fiil
birinin işine yaramak
to work to the advantage of someone Fiil
birinin işine yaramak
to work for someone Fiil
birinin işine yaramak
to be to someone's advantage Fiil
birinin işine yaramak
to be to the advantage of someone Fiil
birinin işine yaramak
to work to someone's advantage Fiil
birinin işine yaramak
to be of value to sb Fiil
birinin işine yaramamak
to be of little avail Fiil
bulunduğu mevkide (yerinde) işine devam etmek
to be continued in office Fiil
burnunu herkesin işine sokan kimse
busybody
bütün varlığını işine adamak
to put one's heart and soul into one's work Fiil
firma örgü işine giriyor
the firm is branching out into the knitwear business
gene can sıkıcı işine dönmek
to be back at the old grind Fiil
Git işine!
Pish posh! Cümle
hayırseverlik işine katılmak
to contribute to a work of charity Fiil
hayırseverlik işine katkıda bulunmak
to contribute to a work of charity Fiil
işçiyi eski işine iade etmek
to restore an employee to his old place Fiil
işin işine girmek
to move in Fiil
kendi işine bağlı kalmak
to stick to one's knitting Fiil
kendi işine bakmak
to go about one's business Fiil
kendi işine bakmak
to mind one's own business Fiil
kendi işine bakmak
to mind one's business Fiil
kendi işine bakmak
to peddle one's papers Fiil
kendi işine bakmak
to stick to the knitting Fiil
kendi işine bakmak
to attend to one's business Fiil
kendi işine bakmak
to go up about one's business Fiil
kendini eğitim işine vermek
to be launched into training Fiil
kendini işine adamak
to attend to one's trade Fiil
kendini işine vermiş
centered centred on one's work
kendini tamamen işine vermiş
immersed in one's work
kendini tamamıyla işine vermek
to be completely absorbed in one's work Fiil
kendini tamamıyla işine vermiş
to be bound up in one's work
kendini tamamıyla işine vermiş olmak
to be engrossed in one's work Fiil
kendini tamamiyle işine vermek
to be completely absorbed in one's work Fiil
kendini yeni işine ayarlamak
to fit oneself for one's new duties Fiil
kendisini tamamıyla işine vermiş
to be bound up in business
okuldan dosdoğru babasının işine girmek
to go a from school into one's father's business Fiil
ruhsal sıkıntılarını işine bağlamak
to blame one's job for one's psychological ills Fiil
tasarruflarını bir ticaret işine yatırmak
to invest one's savings in a business enterprise Fiil
uçak seyahati işine girişmek
to diversify in air travel Fiil
yeniden işine dönmek
to be back on the job Fiil
yiyecek işine girişmek
to diversify into foods Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.