Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. bir şirketin
  2. kurumun
  3. kuruluşun
  4. vb içinde
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

in-house translator
kadrolu çevirmen İsim, Tercüme
in-house translator
şirket içi çevirmen İsim, Tercüme
invest one's money in house property
parasını emlaka yatırmak Fiil
cash in house
evde mevcut para
inhouse
yerli, iç+, içeride olan, bir kurumun kendi personeli/olanakları ile yapılan.
inhouse research.
improvements in house buildings
konutlarda yapılan ıslah edici tadilat
invest in house property
parasını eve yatırmak Fiil
invest in house property
emlake para yatırmak Fiil
a House in the British parliament
kamara
arrangement of furniture in a new house
yeni bir evde möbleleri düzenleme
be comfortably established in one's new house
yeni evinde rahatça yerleşmiş olmak Fiil
be in occupation of a house
bir evde oturmak Fiil
be master in one's own house
kendi evinin efendisi olmak Fiil
committee on rules in the house
(Br) içtüzük kurulu
establish oneself in a house
eve yerleşmek Fiil
establish oneself in a house
bir eve yerleşmek Fiil
have a good store of provisions in the house
evde yeterli erzak bulundurmak Fiil
have great sway in the house
Parlamentoda büyük nüfuzu olmak Fiil
house one's old books in an attic
eski kitaplarını tavan arasına koymak Fiil
in- house
(US) işyerinin kendi
in-house
kurum içi İsim, İşletme
in-house
kendi bünyesindeki Sıfat
keep one's tenant house in habitable repair
kiraya verdiği evin oturulabilir halde onarımını sağlamak Fiil
leave a servant in charge of a house
hizmetçiye evi teslim etmek Fiil
live in a house rent-free
bir evde kira vermeden oturmak Fiil
live in a modest little house
mütevazı kendi halinde küçük bir evde oturmak Fiil
live in a ruinous old house
viranede oturmak Fiil
live in one's very house
sadece kendisi için yaşamak Fiil
make a house over in several apartments
evi tadil ederek dairelere ayırmak Fiil
make a house over in several apartments
bir evi tadil ederek dairelere ayırmak Fiil
make oneself heard in every part of the house
tiyatro salonunun her köşesinden duyulmak Fiil
not a pennyworth of food in the house
evde yiyecek kırıntı olmamak Fiil
put one's financial house in order
mali işlerini düzene sokmak Fiil
put one's own house in order first
ilkin kendi işlerine bir çekidüzen vermek Fiil
put/set one's house in order
işini düzene sokmak/yoluna koymak/düzeltmek.
remain in a house during lifetime
ömür boyu bir evde yaşamak Fiil
set one's house in order
toparlanmak Fiil
set one's house in order
evine çekidüzen vermek Fiil
set one's house in order
reformlar yapmak Fiil
stay in the house
evde kalmak Fiil
three vacancies in apartment house
apartmanda üç boş daire
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.