Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesine Ek Protokol
İsim, Uluslararası Hukuk
Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Sözleşmesi
İsim, Uluslararası Hukuk
Hukuki ve Ticari Konularda Adli ve Gayriadli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair Sözleşme
İsim, Uluslararası Hukuk
Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Ülkelerde Delil Sağlanmasına Hakkında Sözleşme
İsim, Uluslararası Hukuk
bir işi muhabirine emanet etmek
Fiil
Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi
İsim, Uluslararası Hukuk
Ceza Kovuşturmalarının Aktarılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi
İsim, Uluslararası Hukuk
ağırlaştırıcı sebep
İsim, Ceza Hukuku
hafifletici sebep
İsim, Ceza Hukuku
hafifletici sebep
İsim, Ceza Hukuku
bir sorunu birinin ellerine tevdi etmek
Fiil
konusunu iki noktaya inhisar ettirmek
Fiil
konu bakımından yargı yetkisi, konu bakımından yetki, görev
İsim, Hukuk
Hukuki ve Ticari Konularda Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Sözleşmesine Ek Protokol
İsim, Uluslararası Hukuk
dergi ya da gazetenin içindeki bir reklamın yeri
kitabın asıl metninden sonra gelen ilâveler (kaynakça, bulduru, dizin, ekler vb.). front matter
bir ilanda küçük punto ile yazılmış sözler
(US) bir hususu kontrol etmek
Fiil
bir meseleyi aydınlığa kavuşturmak
Fiil
bir sorunu halletmek
Fiil
bir maddenin bileşimi
İsim
bir meseleyi ertelemek
Fiil
bir konuyu tartışmak
Fiil
bir gazete ya da dergide reklam olmayan her şey
kitabın asıl metninden sonra gelen ilâveler (kaynakça, bulduru, dizin, ekler vb.). front matter
başyazı karşısına konan reklam metni
(US) mektup ve paket postası
İsim
meseleyi takip etmek
Fiil
bir meseleyi takip etmek
Fiil
başka bir mahkeme önünde bakılması gereken dava
sinir doku: özellikle omur ilik ve beyinde gri lifler ve sinir gözeleri içeren doku. white matter.
İsim, Anatomi
beyin, zekâ, akıl.
Use your gray matter: Düşün biraz!
İsim
idam cezası gerektiren husus
esas duruşmadan önce halledilen ikinci derecede önemli ihtilaf
yeniden kullanılacak olan kullanılmış dizili harfler
bir meseleye eğilmek
Fiil
bir şeyin icabına bakmak
Fiil
(US) postaya gidecek şeyler
hafife alınacak mesele olmamak
Fiil
(a) önemsiz, önemi yok, farketmez, önemli/mühim değil, zararı yok, aldırma, boş ver.
I wanted to see him before he left, but it's no matter: Gitmeden önce onu görmek istiyordum, fakat önemi yok.
It's no laughing matter: İşin şakası yok, şakaya gelmez. (b)
no matter what: ne olursa olsun, her ne pahasına olursa olsun, ne yapıp yapıp, hiçbir.
No matter how difficult: Ne kadar güç olursa olsun.
No matter what the excuse, you must not be late: Hiçbir şekilde (mazeretiniz ne olursa olsun) geç kalmamalısınız.
They're going to win, no matter what: Her ne pahasına olursa olsun (ne yapıp yapıp) kazanacaklar.
hafife alınacak sorun değil
organik madde
İsim, Çevre ve Ekoloji
mektup ve paket postası
İsim
bir konu hakında rapor yazmak
Fiil
bir konuyu çözümlemek
Fiil
bir dava konu sunda karar vermek
Fiil
bir dava konusunda karar vermek
Fiil
(US) dergi ve gazete postası
İsim
konu üzerinde konuşmak
Fiil
(davalı) özel delil malzemesi
maddenin halleri
İsim, Kimya
konu, mevzu, irdeleme/inceleme vb. konusu, bir kitabın/yazının/hikâyenin konusu.
İsim
bir konuyu tartışmak
Fiil
(US) posta'da açık gönderilen matbua
hafife alınacak mesele olmama
beyaz madde: beyin ve omur ilikte bulunan beyaz sinir dokusu. gray matter
İsim
beyaz madde
İsim, Anatomi
beyaz cevher
İsim, Anatomi
kanıtlanması gereken husus
esasa taalluk etmeyen husus
hukuki mesele (kanun hükümlerinin veya hukuk prensiplerinin tatbiki ile saptanması veya kararlaştırılması gereken husus
ikinci derecede önemli olan şey
bir sorunu dostça halletmek
Fiil
bir konu hakkında karar vermemek
Fiil
bir konuyu ilişmeden bırakmak
Fiil
ne kadar ... olursa olsun
tartışılacak konu getirmek
Fiil
bir şeyi dostça çözümlemek
bir şeyi sulh yoluyla çözümlemek