Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (a) …'den başka.
    I can't do other than to go: Gitmekten başka çarem yok/gitmezsem olmaz. (b) başka
    tarzda/yoldan/şekilde, başka türlü.
    He could not have acted other than he did: Başka türlü davranamazdı.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

no other than
…'den başka/başka türlü/başkası değil, … in ta kendisi, bizzat.
I could do no other than … : …'den
başka türlü yapamazdım.
The presentation was made by none other than the Prime Minister.
none other than
…'den başka/başka türlü/başkası değil, … in ta kendisi, bizzat.
I could do no other than … : …'den
başka türlü yapamazdım.
The presentation was made by none other than the Prime Minister.
other than ...
...'in dışında
other than ...
...'den başka
other than ...
... haricinde
real rights other than ownership
mülkiyetin gayrı ayni haklar İsim, Hukuk
transfer of real rights other than ownership
mülkiyetin gayrı ayni hakların devri Hukuk
valuation adjustments on current assets other than inventories
envanter dışındaki cari varlıkların değer ayarı
European Interim Agreement on Social Security Other Than Schemes for Old Age, Invalidity and Survivors
Yaşlılar, Maluller ve Felaketzedeler İçin Planlardan Başkaları İçin Sosyal Güvenliğe Dair Avrupa Geçici Sözleşmesi İsim, Uluslararası Hukuk
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.