Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. popular.
  2. popularly.
  3. population.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

pop
patla(t)mak. Fiil
pop
pat diye ses çıkar(ttır)mak. Fiil
pop
çabucak koymak/koyuvermek, atıvermek.
pop the rolls into the oven. He popped his coat on. Fiil
pop
(silahla hedefi) vurmak. Fiil
pop
ilâç/hap yutmak, özellikle itiyat halinde ve devamlı ilâç almak. Fiil
pop
(mısır) patlatmak. Fiil
pop
rehine koymak. Fiil
pop
patırtı, patlama (sesi). İsim
pop
gazoz. İsim
pop
(silahla) ateş etme, atış. İsim
pop
pop fly. İsim
pop
popüler müzik, halk müziği. İsim
pop
baba(cığım). İsim
pop
pop art. İsim
pop
rehin.
in pop: rehinde.
be in pop: rehinde olmak. İsim
pop
popüler, halk+.
pop music/concert: adî ve genç halkın hoşuna giden müzik, pop müziği/konseri. DEVAMINI OKU

pop festival: pop müziği festivali.
pop group: pop müziği topluluğu.
pop singers: pop müziği şarkıcıları. GİZLE
pop
pat diye, patırtı ile, patlayarak.
pop
yere değmeden saha içinde yakalanabilen yüksekten atılmış top. İsim
pop
meşrubat İsim, Gıda ve Mutfak
(advertising) POP
(reklamcılık)dönkart
fizzy pop
meşrubat İsim, Gıda ve Mutfak
go pop
patlamak Fiil
mom and pop business
karı-koca ya da ailenin sahip olduğu ve yönettiği küçük ticarethane
pop a cork
şişenin mantarını patlatarak çıkarmak Fiil
pop a peter
kasayı zorlayarak açmak Fiil
pop art
popüler sanat: karikatür ve ilân resimleri. İsim
pop art
pop sanatı İsim, Sanat
pop away
bir yere çabucak sokarak gizlemek Fiil
pop car
(US) drezin
pop down one's ideas to paper
fikirlerini kâğıda çiziktirmek Fiil
pop eyed
patlak gözlü
pop eyed
gözleri fal taşı gibi açılmış
pop fly
yere değmeden saha içinde yakalanabilen yüksekten atılmış top. İsim
pop in
(a) uğrayıvermek, girivermek, dalıvermek.
I've just popped in to return your book. (b) ateş etmek, DEVAMINI OKU
(ateş edip) vurmak.
He's popping at the rabbits in the field. GİZLE
pop into one's clothes
acele giyinmek Fiil
pop music
pop müzik
pop of a cork
şişe mantarının çıkarken yaptığı ses
pop off
(a) birden gitmek, savuşmak, sıvışmak, (b) ölüvermek, nalları dikmek, gürleyip gitmek, (c) vurmak, (d) DEVAMINI OKU
öfke ile/düşünmeden konuşmak, atıp tutmak. GİZLE
pop one's head out of the window
başını pencereden dışarı çıkarmak Fiil
pop one's watch
saatini rehne vermek Fiil
pop open/out
dışarı fırlamak/çıkmak, pörtlemek, (faltaşı gibi) açılmak.
Her eyes almost popped out with excitement. DEVAMINI OKU
He just popped out for a few minutes. GİZLE
pop out
ağızdan kaçmak Fiil
pop out
fırlamak Fiil
pop over to the grocer's
bakkala kadar gitmek Fiil
pop round
bir yere uğramak Fiil
pop shop
rehinci dükkânı
pop something into a drawer
bir şeyi çekmeceye gizlemek Fiil
pop the question
evlenme teklif etmek.
pop up
zuhur etmek, birden oluvermek/meydana gelmek/vaki olmak, çıkıvermek, sipsivri çıkmak.
pop up menu
açılır menü Bilgi Teknolojileri
pop up message
beliren ileti Bilgi Teknolojileri
pop up to town
şehre kadar uzanıvermek Fiil
quali pop
küçük boyda gazetelere özgü haber sunuculuğu ve tekniğinin büyük'ciddi'gazeteler tarafından kullanılması
soda pop
meşrubat İsim, Gıda ve Mutfak
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

pop
pop Sıfat
pop
popular Sıfat
politik bir mesajın iletilmesinde pop müziğinin kullanımı
agitrop
pop müziği
tabloid television
pop müzik
pop music
pop sanat
pop art
pop sanatı
pop art İsim, Sanat
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

pop
Karışık bir ... caz müziği
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun