Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
sharp
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
Sıfat
keskin.
a sharp knife.
Sıfat
sivri.
a sharp pin/needle. a sharp peak. The table had sharp corners.
Sıfat
ânî, keskin.
a sharp curve in the road.
Sıfat
belirgin, bariz, açık seçik, vazıh.
a sharp image. sharp differences of opinions.
Sıfat
lezzeti keskin: acı, ekşi, mayhoş.
a sharp acid-like taste. a sharp cheese.
Sıfat
(ses) acı, keskin.
a sharp cry
: acı bir feryat.
+22
Sıfat
şiddetli, soğuk.
a sharp , biting wind
: şiddetli, dondurucu bir rüzgâr.
Sıfat
(ağrı vb.) keskin, şiddetli, kuvvetli.
a sharp pain.
Sıfat
(söz vb.) hiddetli, haşin, sert, acı.
sharp words.
Sıfat
zeki, açıkgöz, çok dikkatli, uyanık, istekli.
a sharp lad. a sharp watch for the enemy.
Sıfat
kurnaz, zeki.
a sharp bargainer.
Sıfat
şüpheli, hileli, dalavereli, aldatıcı.
sharp practice
: şüpheli/gayrımeşru iş.
Sıfat
ânî, hızlı, çabuk, süratli.
a sharp rise/fall in the prices
: fiyatlarda ânî yükseliş/düşüş.
There's
DEVAMINI OKU
a sharp drop over the cliff.
sharp's the word!
Haydi, çabuk!
That was sharp work
: (a) Maşallah çabuk bitti! (b) (bazen) bu iş biraz şüpheli.
GİZLE
Sıfat, Müzik
(a) diyez, (b) yarım ton tiz.
Sıfat
kıyak, şık.
a sharp dress. a sharp jacket.
Sıfat, Fonetik
sessiz.
Zarf
tam, dakik olarak.
The concert starts at 8 o'clock sharp
: Konser tam saat 8'de başlar.
Zarf
keskin bir şekilde, âni olarak.
turn sharp right/left
: sağa/sola keskin (90°) bir dönüş yapmak.
Zarf
şiddetle.
Zarf
dikkatle, dikkatli/uyanık bir şekilde.
Zarf
zekice, kurnazca.
Zarf, Müzik
daha yüksek perdeden.
She ruined her performance by singing sharp.
İsim, Müzik
(a) yarım ton tiz ses, (b) diyez işareti.
İsim
usta/mahir kimse.
İsim
dolandırıcı, madrabaz.
İsim
çok sivri uçlu iğne.
Fiil
notayı tizleştirmek, tiz sesle söylemek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
(point) very sharp
sipsivri
double sharp
çift diyez: bir notanın tonunu 2 yarım ton incelten işaret.
get sharp
keskinleşmek
Fiil
look sharp
dikkat etmek, gözünü açmak, tetik davranmak.
look sharp!
Dikkat et!
look sharp
(a) dikkatli/uyanık olmak, gözünü dört açmak, (b) acele etmek.
You'll have to look sharp if you want
DEVAMINI OKU
to be on time
: Geç kalmamak istiyorsan acele etmelisin.
GİZLE
not sharp
kör
+52
very sharp
biber gibi
sharp (#)
diyez
İsim, Müzik
sharp business
dolandırıcılık
sharp curve
keskin dönemeç
sharp customer
katı yürekli müşteri
sharp distinction
belirgin ayrılık
sharp fall
ani düşüş
sharp frost
şiddetli don
sharp lad
açıkgöz delikanlı
sharp lawyer
insafsız avukat
sharp object
kesici alet
İsim
sharp object
kesici alet
İsim
sharp practice
(yasa dışı olmayan) meslek hilesi, kurnazlık.
sharp practice (s)
dolandırıcılık
sharp practice (s)
pis rekabet
sharp practice (s)
karanlık işler
sharp protest
şiddetli itiraz
sharp protest
şiddetli protesto
sharp reaction
sert tepki
sharp rebound of the market
piyasanın aniden yeniden canlanması
sharp rebuke
şiddetli paylama
sharp remark
iğneli söz
sharp reprimand
şiddetli tekdir
sharp rise in prices
fiyat fırlaması
sharp stomach pains
burulma
sharp swings
(borsa) fiyatların ani iniş çıkışları
İsim
sharp witted
keskin zekâlı
sharp words
haşlayıcı sözler
İsim
sharp words
acı sözler
İsim
sharp work
acele iş
sharp yens
namuslu olmayan manevralar
İsim
a sharp criticism
acı eleştiri
a sharp tongue
sert söz söyleme eğilimi
as sharp as a needle
şeytan gibi zeki.
as sharp as a razor
jilet gibi keskin
Sıfat
as sharp as a razor
jilet kadar keskin
Sıfat
blink at sharp practices
hileli iş yöntemlerine göz yummak
Fiil
bring into sharp relief ...
...'i gözler önüne sermek
Fiil
bring into sharp relief ...
...'i tartışmaya açmak
Fiil
bring into sharp relief ...
...'i apaçık ortaya koymak
Fiil
bring into sharp relief ...
...'i gündeme getirmek
Fiil
draw sharp protests
şiddetli protestolara neden olmak
Fiil
have a mind as sharp as a razor
keskin zekâsı olmak
Fiil
team of sharp shooters
vurucu tim
the sharp end
bir işin
the sharp end
örgütün
the sharp end
vb'nin en zor ya da önemli yanı
throw into sharp relief ...
...'i tartışmaya açmak
Fiil
throw into sharp relief ...
...'i gündeme getirmek
Fiil
throw into sharp relief ...
...'i apaçık ortaya koymak
Fiil
throw into sharp relief ...
...'i gözler önüne sermek
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder