henüz, şimdiye/bugüne kadar, şimdiyedek.
As yet, no man has set foot on Mars: Şimdiye kadar Merih'e
insan ayağı basmadı.
I have received no answer from him as yet: Henüz ondan bir cevap almadım.
There has been no trouble as yet: Bugüne kadar bir müşkilât/zorluk çıkmadı.