önce, evvel. a little while ago: biraz önce. ten days ago: on gün önce.
önce(si), önceleri, mukaddem. long ago: çok önce(leri), çok zaman evvel. not long ago:
daha geçenlerde, az zaman önce. How long ago is it since the war is over: Harp biteli ne kadar (zaman) oldu? so long ago as: henüz, daha. so long ago as yesterday: daha dün. as long ago as … : ta … . as long ago as 1925: ta 1925'te. All that was long ago: Bu olalı çok zaman geçti. I saw him no longer ago than last week: Onu daha geçen hafta gördüm.