1. başka, bir başka(sı).
    another time: başka zaman.
    That is (quite) another matter: Bu (tamamıyla)
    başka bir şeydir (Bu iş başka).
  2. farklı, değişik.
  3. daha, bir daha.
    another cup of tea: bir fincan çay daha.
    I have received another 300 dollars:
    300 dolar daha aldım.
    another ten years: on yıl daha.
(US) kendi mallarını başka markalı mal diye yutturmak Fiil
birinin çırağını başka birine devretmek Fiil
bir ülkeden kaçıp bir başkasına sığınmak Fiil
kavuşmak Fiil
fitne sokmak Fiil
birbirine çok kibar davranmak Fiil
yapıştırmak Fiil
yardımlaşmak Fiil
zerre kadar fikrim yok.
birbirine yardım etmek Fiil
tamamlayıcı olmak Fiil
bedduasını almak Fiil
değişmek Fiil
bozuşmak Fiil
bir şeritten diğerine geçmek Fiil
biriyle yer değiştirmek Fiil
çakışmak Fiil
haberleşmek Fiil
bir suçun bir diğer suçla aynı anda yer alması
yaklaştırmak Fiil
özdeşleştirmek Fiil
karşılıklı
bir sahneyi bir başka sahneye dönüştürmek Fiil
bulup buluşturmak Fiil
çatışmak Fiil
iz inden yürümek Fiil
kuşaktan kuşağa Zarf
bir yerden bir yere Zarf
karşıdan karşıya
bir şeyi başka bir şeye tercih etmek Fiil
gözetletmek Fiil
biriyle olan teması kaybetmemek Fiil
yardımlaşma
talik etmek Fiil
bir devleti bir başkasına katmak Fiil
bir devleti bir başkasıyla birleştirmek Fiil
bir bankayı bir başka banka ile birleştirmek (füzyon
şakalaşmak Fiil
bir konudan bir konuya atlamak Fiil
bir konuyu ötekinden ayrı tutmak Fiil
öpüşmek Fiil
tanışmak Fiil
bir konudan diğerine sıçramak Fiil
bakışmak Fiil
yaraştırmak Fiil
barışmak Fiil
işaretleşmek Fiil
birer birer, birbiri ardından/ardınca, birbiri peşinden.
birbirini, birbirine.
Love one another: Birbirinizi seviniz.
Help one another: Birbirinize yardım ediniz.
birbirni.
They love one another: Birbirlerini seviyorlar.
herbiri, birbir(ler)i(ni).
They struck at one another: Birbirlerine vurdular.
They were in
one another's way: Birbirlerinin yolu üzerinde idiler.
Zamir
şu veya bu şekilde Zarf
öyle veya böyle Zarf
birbirine karşı kışkırtmak Fiil
oynaşmak Fiil
bir alacaklıyı bir başka alacaklıya tercih etmek Fiil
bir gerçeği bir başka gerçekten çıkarmak Fiil
itişmek Fiil
bir kitabı bir başkasıyla değiş tokuş etmek Fiil
koşuşturmak Fiil
ayrılmak Fiil
haraç çı yemek Fiil
yapıştırmak Fiil
birini başkasının yerine geçirmek Fiil
birine bir başkasının haklarını devretmek Fiil
aynı türden bir tane daha
yolcuları bir mevkiden bir başka mevkiye aktarmak Fiil
bir şeyi başka bir şeyle karıştırma
her husus gözönüne alındığı takdirde.
yılda ortalama.
bir şeyin başka bir şeye benzerliği
üşüşmek, birbirinin üstüne binmek.
People tumbled over each other to buy the papers: Halk gazetelere
üşüştü = gazeteler kapışıldı.
bir başkasını anlamak Fiil
bir ülkeyi bir diğeriyle birleştirmek Fiil
...'den ...'ye değişmek Fiil
yok yahu
Al sana
bir başka şirketi kendi içine almak Fiil
başka bir şirketi katmak Fiil
başka bir mahkemeye başvurmak Fiil
başka bir standart uygulamak Fiil
başkasının borçlarını üstlenmek Fiil
başkasının yerinde olmak Fiil
başkasının yerinde/durumunda olmak.
I'm glad I'm not in his shoes just now: Şu anda onun yerinde olmadığıma memnunum!
başka bir firmaya katılarak onunla bir olmak Fiil
başka bir hamurdan olmak Fiil
başka bir yoruma da açık olmak Fiil
başka birinin suçunun aleti olmak Fiil
başka bir şirketle bağlantılı olmak Fiil
başka bir arabaya yetişmek Fiil
bir hesabın bakiyesini başka bir hesaba devretmek Fiil
başka bir mahkemeye başvurmak Fiil
okulda bir yıl daha derslere devam etmek Fiil
fonu başka bir amaca tahsis etmek Fiil
birbirinin iflâsına sebep olacak derecede rekabete girişmek.
başka hava çalmak Fiil
bir sözünü iki etmemek Fiil
yeni bir görev dönemine başlamak Fiil
başka bir sınıfa girmek Fiil
başka bir sanayi dalında tutunmak Fiil
başka bir endüstriye el atmak Fiil
biraz daha sıkıştırmak.
bir kez daha denemek Fiil
bir başkasının içinde bulunduğu tehlikeden haberdar olmak Fiil
büsbütün/tamamıyla başka bir şey/konu/mesele.
kendini başka birinin mevkiinde farz etmek Fiil
kendini başka birinin mevkinde farzetmek Fiil
başkalarının haklarına tecavüz etmek Fiil
bir durumu sağ salim atlatmak Fiil
bir zorluğu atlatmak Fiil
bir zorluğun üstesinden gelmek Fiil
birbirine şaşkın şaşkın bakmak Fiil
yeni bir teşebbüste bulunmak Fiil
yeni bir girişimde bulunmak Fiil
başka bir hamurdan olan kişi
fabrikayı başka bir semte taşımak Fiil
fabrikayı başka bir yere taşımak Fiil
nakletmek Fiil
başka bir yere geçmek Fiil
bir başka arabanın hareket etmesini engellemek Fiil
başka bir arabanın hareket etmesine engel olma
bir başka arabanın hareket etmesine engel olma
yerine başka iş teklif etmek Fiil
yerine başka bir iş teklif etmek Fiil
Bu arada,
Olaylar hızla gelişti.
bir başka parçanın tamamlayıcı parçası İsim
intikal etmek Fiil
biriyle işbirliği ederek bir işin onun eline geçmesine yardım etmek Fiil
aynı taraflar arasında ve aynı konuda başka bir davanın derdest olduğu defi
aynı taraflar arasında ve aynı konuda başka bir davanın derdest olduğu defi
başka bir konuya geçmek Fiil
başkalarının işlerine burnunu sokmak Fiil
birinin sözlerini tevil etmek Fiil
başka bir ifadeyle Zarf
Başka bir deyişle,
bir başkasının buluşunu mükemmelleştirmek Fiil
başka bir hava çalmak Fiil
birinin yerine geçmek/yerini almak.
ceremesini çekmek Fiil
konuşma konusunu değiştirmek Fiil
ekmeğiyle oynamak Fiil
bir başka deyişle Zarf
bir başka ifadeyle Zarf
başka bir deyişle Zarf
başka bir ifadeyle Zarf
başka bir tekneye aktarmak Fiil
başka bir hesaba nakil
davanın başka bir mahkemeye havalesi
başka bir hesaba nakil
başka bir tekneye aktarmak Fiil
başka bir yol denemek Fiil
başka bir çareye/tedbire başvurmak.
ekmeğine göz koymak Fiil
(borsa) yeni canlılık getirmek Fiil
bir çırağı başka bir ustaya devretmek Fiil
başka bir konuya geçmek Fiil
anlaşmak, birbirini anlamak.
bambaşka bir vecheye bürünmek Fiil