both ends

gemi kiralamada üzerinde anlaşılan hususların hem yükleme hem de boşaltma limanlarında geçerli olduğunu ifade eder

have one's nerves frayed at both ends

baştan aşağı sinir kesilmek Fiil

burn the candle at both ends

candle (6).

burn the candle at both ends

(a) çok çalışmak, sabah karanlığından gece yarılarına kadar uğraşmak/didinmek, (b) gece gündüz eğlenmek,

kendini yıpratmak, enerjisini (çalışarak/eğlenerek) tüketmek.
Young people like to enjoy life, and they often burn the candle at both ends.

pull something at both ends

çekiştirmek Fiil

short tube open at both ends

zıvana

have a hard fight to make both ends meet

zar zor geçinmeğe çalışmak Fiil

have difficulties in making both ends meet

iki yakayı bir araya getirmede güçlükle karşılaşmak Fiil

make both ends meet

kazancı masrafına yetişmek, (alâ küllühal) geçinip gitmek, olanla idare etmek, ayağını yorganına göre

uzatmak, iki ucunu bir araya getirmek.

play both ends against middle

fesat çıkarmak, kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek.

play both ends against the middle

ikili oynamak Fiil

play both ends against the middle

kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek Fiil

Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

İngilizce-Türkçe