Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Zamir onun (eril).
    He lost his book. He will visit his mother/father.
  2. Zamir onun(ki).
    This writing is his: Bu onun yazısıdır.
    That book is his: O, onun kitabıdır.

    His was the cleverest reply of all: En akıllıca cevap onunki idi.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

at your/his/her/its whim
keyfine göre Zarf
everyone's and his uncle
önüne gelen herkes
His/Her Excellency
Saadetli İsim, Tarih
His/Her Highness
Saadetli İsim, Tarih
in his/her absence
gıyabında Zarf, Hukuk
in their absence
gıyaplarında Zarf, Hukuk
take someone's mind off his troubles
dertlerini unutturmak.
his adopted country
benimsediği
his adopted country
vatandaşlığını kabul ettiği memleket
his appointment is conditional up (on) his passing his exams
tayini sınavları geçmesine bağlı
his assets
onun kârı
his assets
onun kazancı
his assets
onun menfaati
his bride elect
gelecekteki gelini
his country of adoption
vatandaşlığına girdiği ülke
his exact words
söylediği tam sözler İsim
his explanation lacks conviction
inandırıcı olmadı
his eyes have opened
gözü açılmak Fiil
his fortune is estimated at
tahmini serveti
his hair stood on end
tüyleri diken diken oldu
his legal attainments
hukuk bilgisi
his or her mind
aklı
his royal highness
Haşmetmeap
his royal highness
Kral Hazretleri İsim
his speech was very indistinct
konuştuğu anlaşılmıyordu
his/her nibs
cenapları, hazretleri, haşmetmeap (kendini büyük görenler için alay yollu kullanılır).
How is his
nibs today? Haşmetmeap bugün nasıllar?
his/your reverence
hazretleri (Papazlara hitapta kullanılır).
his/your royal Kingship
Haşmetmeap, Majeste, Kral Hazretleri.
his'n
his
(car) it's his right-of-way
öncelik onun
(policeman) to patrol his beat
karakol gezmek Fiil
a blemish on his reputation
itibarına bir leke
a man of his word
sözünün eri
abandon someone to his fate
birini kaderine terk etmek Fiil
abridge someone of his rights
birinin haklarını kısıtlamak Fiil
according to his lights
kendi ilkelerine göre
according to his own showing
kendi ifadesine göre
according to his own statement
kendi ifadesine göre
all his belongings
varı yoğu
all his goods and chattels
bütün şahsi malları İsim
allow someone his expenses
masraf karşılamak Fiil
allow someone his expenses
birinin masraflarını tazmin etmek Fiil
arms folded across his chest
kollarını göğsünde kavuşturmuş
at his own charge
kendi hesabına
at his side
yanında
awaken someone to his responsibilities
birine sorumluluklarını hatırlatmak Fiil
be tried for his life
idam talebiyle yargılanmak Fiil
be tripped of his offices
görevinden alınmak Fiil
because of his age
yaşı gereği
blow his stock
zıvanadan çıkmak Fiil
bring someone to his senses
birinin aklını başına getirmek Fiil
bring someone to his senses
akıllandırmak Fiil
by his own account
kendi dediğine bakılacak olursa
by his own free will
kendi ihtiyariyle
by his side
yanında
call his/her cell
cepten aramak Fiil
call his/her cell
cebini aramak Fiil
carry someone off his feet
birini heyecanlandırmak Fiil
cleaning his clock
saatini temizleme (bir rakibe karşı sağlanan tartışılmaz kesin zafer
cock on his own dunghill
kendi çöplüğünde öten horoz
corroborate someone in his statements
birinin ifadesini doğrulamak Fiil
cost it in his teeth
yüzüne vurmak Fiil
cost it in his teeth
yüzüne karşı söylemek Fiil
defeat someone of his hopes
birinin ümitlerini kırmak Fiil
deprive someone of his citizenship
birini vatandaşlığından mahrum etmek Fiil
deprive someone of his nationality
birini vatandaşlıktan çıkarmak Fiil
deprive someone of his office
birini mevkinden almak Fiil
deprive someone of his passport
birinin pasaportuna el koymak Fiil
deprive someone of his passport
birinin pasaport una el koymak Fiil
deprive someone of his title
birini üvanından mahrum etmek Fiil
disarm someone of his rifle
birinin silahını elinden almak Fiil
discharge someone of his oath
birini yemininden ibra etmek Fiil
dismiss someone from his post
birini işinden çıkarmak Fiil
dissociate someone from his position
birini mevkiinden uzaklaştırmak Fiil
divest someone of his property
birinin malını mülkünü elinden almak Fiil
during his natural life
ömür mrüü boyunca
during his natural life
ömür boyunca
Each to his own.
Herkesin zevki kendine., Zevkler ve renkler tartışılmaz. Cümle, Deyim
employee and his people
işveren ve adamları İsim
employer and his agent
işveren ve temsilcisi
employer and his agent
işveren ve temcilcisi
encourage someone in his studies
birini derslerini çalışmaya teşvik etmek Fiil
flatter someone to his face
koltuk vermek Fiil
for his own good
kendi iyiliği için
give one his head
bir kimseye sonsuz serbestlik vermek, istediğini yapmasına izin vermek.
give a horse his head: dizginleri boşaltmak.
give someone his cards
birini işten kovmak Fiil
give someone his cards
kişiyi kovmak Fiil
give someone his marching orders
birinin işine son vermek Fiil
give someone his marching orders
birine güle güle demek Fiil
give someone his medicine
birine ilacını vermek Fiil
give someone his quittance
(birisini evinden) kovmak.
greatest figure of his era
çağının en önemli şahsiyeti
guard someone to his house
birine evine kadar eşlik etmek Fiil
guide someone to his place
birinin yerine kadar gitmesine yardım etmek Fiil
he hurt his foot
ayağını acıtmak Fiil
I know his kind
(onun) ne mal olduğunu bilirim.
in his field
kendi ilgi alanında
in his judicial capacity
hâkimlik sıfatıyla
in his lifetime
hayattayken Zarf
in his ministerial capacity
bakanlık sıfatıyla
in his ministerial capacity
bakan sıfatıyla
in his official capacity
resmi hüviyetle
in his own defence defense
kendini savunmak için
in his school days
öğrencilik günlerinde
in his shirt sleeves
ceketsiz.
in his stead
onun yerinde
in his undergraduate days
öğrencilik günlerinde
in return for his service
hizmeti karşılığı
interrupt someone in his speech
birinin konuşmasını kesmek Fiil
judge someone by his actions
birini hareketlerine göre yargılamak Fiil
keep someone in his place
birini yerinden oynatmamak Fiil
let someone have his head
birini dilediğini yapması için kendi haline bırakmak Fiil
likeness of his father
tıpkı babası gibi
maintain someone in his position
birini mevkiinde tutmak Fiil
make someone find his tongue
birinin dilini çözmek Fiil
make someone tighten his belt
birinin maaşını azaltmak Fiil
man of his word
/
woman of her word: sözünün eri.
I am a man of my word: Sözümün eriyim; söz bir Allah bir.
mustering his strength
yaradana sığınıp
of his own accord
kendi rızası ile
off his trolley
kaçık, kafadan çatlak.
on his account
onun çıkarı için
on his account
onun iyiliği için
on his own
tek başına Zarf
on his own application
kendi talebi üzerine Zarf
on his own behalf
kendi hesabına
on his own terms
kendi şartlarıyla
on his way home
eve giderken
part someone from his money
birini parasından yoksun kılmak Fiil
past his prime
kart
pay someone his trouble
birine zahmeti karşılığında ödemede bulunmak Fiil
peace to his memory
ruhu sükûn içinde yatsın
prior to his appointment
tayininden önce
put someone off his plans
birine planını değiştirmek Fiil
recompense someone for his trouble
birinin zahmetinin karşılığını vermek Fiil
redintegrate someone in his possession
birine malını iade etmek Fiil
reestablish someone in his rights
birine haklarını vermek Fiil
reimburse someone for his losses
birinin zararıni ödemek Fiil
reinstate someone in his rights
birine haklarını iade etmek Fiil
relieve someone of his office
birini işinden almak Fiil
remunerate someone for his services
birinin hizmetlerinin karşılığını vermek Fiil
reprobate of his family
ailenin yüzkarası
see someone at his worst
birine en çok kötü yanından bakmak Fiil
send someone about his business
birini işine karıştırmamak Fiil
send someone about his business
birine kendi işine bakmasını söylemek Fiil
set on his feet
mali bakımdan belini doğrultmak Fiil
set on his feet
sağlığına yeniden kavuşmak Fiil
set someone on his feet
birinin mali bakımdan belini doğrultmak Fiil
settle his property on his children
malını çocuklarına bırakmak Fiil
show someone his place
birine haddini bildirmek Fiil
show someone his place
birine oturduğu yeri göstermek Fiil
show someone to his seat
birine yerini göstermek Fiil
somebody who squanders his wealth
mirasyedi
strip someone of his disguise
birinin maskesini düşürmek Fiil
strip someone of his office
birinin mevkiini elinden almak Fiil
substitute someone in his shoes
birinin yerine geçmek Fiil
suspended from his job
iş inden alındı
tell someone by his walk
birini yürüyüşünden tanımak Fiil
thanks to his intervention
onun müdahalesi sayesinde
the principal and his accomplices
asli fail (suçu işleyen kişi) ve ortakları İsim
thrust of his remarks
sözlerinin etkisi.
thrust someone from his right
birinin hakkını elinden almak Fiil
trot someone off his legs
birini bitap düşünceye dek gezdirmek Fiil
under his directorship
yönetimi altında
upon his insistent demands
ısrarlı talepler üzerine
what are his circumstances
para durumu nasıl ?
What's his name again?
Adı neydi?
What's his problem?
Ne oldu buna?
What's his problem?
Ne saçmalıyor bu?
What's his problem?
Nesi var bunun?
What's his problem?
Neyi var?
What's his problem?
Bunun derdi ne?
what's his standing
itibarı ne durum dadır ?
with all his might
olanca gücüyle
with his sword drawn
yalınkılıç
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. quick
  2. sense
  3. İsim emotion
  4. chord
  5. İsim sentiment
  6. feeling
  7. İsim sensation
  8. feel
  9. affection
  10. affect
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

birlik hissi
sense of solidarity İsim
boğazda batma hissi
scratchy throat İsim, Tıp
dokunma hissi
feel
intikam hissi
particular malice
kuşatılmışlık hissi
siege mentality İsim, Psikoloji
mide ekşimesinden ötürü göğüste duyulan yanma hissi
heartburn
sorumluluk hissi
sense of responsibility İsim
altıncı his
sixth sense İsim, Parapsikoloji
ani his
impulse
his beslemek
to bear Fiil
his ssilerine kapılmak
to be ruled by one's emotions Fiil
his ssisini vermek
to get the impression that Fiil
altıncı his sahibi
psychic
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Dış dünyâya ... idrak etme
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.