(at) first-hand

dolaysız, aracısız, doğrudan doğruya.
(a) doğrudan doğruya, aracısız, asıl yerinden/kaynağından.
I learnt it at first hand from my neighbor. DEVAMINI OKU
(b) bizzat.
I found out at first hand by seeing it with my own eyes.
(at) second hand: ikinci elden, elden düşme. GİZLE
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun