Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
can it!
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
Cümle
Kes sesini!
Cümle
Sus!
Cümle
Kapa çeneni!
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
can't you let me have it for less
biraz daha aşağı olmaz mı
how else can I do it
başka nasıl yapabilir
I can't (quite) put my finger on it.
Tam adını koyamıyorum.
Cümle, Deyim
I can't (quite) put my finger on it.
Tam nedir bilmiyorum.
Cümle, Deyim
I can't (quite) put my finger on it.
Net bir şekilde tanımlayamıyorum.
Cümle, Deyim
I can't sell it for less than a hundred
yüzden aşağı bırakmam
I can't wrap my mind around it.
Aklım almıyor.
if you don't like it you can lump it
ister beğen ister beğenme
if you think you can do it
sıkı ysa (kaba)
it can only be obtained on prescription
reçete ile verilir
it can't be done
olmaz
There's nothing I can do about it.
Elimden birşey gelmez.
There's nothing I can do about it.
Yapabileceğim birşey yok.
We can wing it.
Bir çözüm buluruz.
We can wing it.
Bir şekilde hallederiz.
You can lead a horse to water but you can't make it drink
Zorla güzellik olmaz.
You can't eat your cake and have it too
Her güzellik bir arada olmaz. (İki şıktan birini seçmek zorundasın/ya birine ya ötekine razı olacaksın/ya
bu, ya öteki, ikisi birden olmaz).
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.