Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim İngilizce alfabenin 20nci harfi.
  2. İsim T sesi.
  3. İsim T şeklinde şey,
    T-bandage: T şeklinde sargı.
    T-beam: T şeklinde kiriş.
    T-rail: T
    şeklinde demiryolu.
    T-square: T cetveli.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

ain't
değil:

is not, am not, are not, has not, have not sözcüklerinin kısa şekli. Çoğunlukla
halk konuşma dilinde kullanılır. Resmî yazışmada asla kullanılmaz.
Ain't it truth? Doğru değil mi?
ain't
veya
has not'ın halk dilinde aldığı şekil.
amn't
'ın kısaltılmışı.
an't
“
am not, are not, is not, has not” sözcüklerinin kısaltılmışı.
an't
ain't
Aren't there any …?
… yok mu? İsim
B.T.U.
= British thermal unit.
C.S.T.
= central standard time: Orta ABD saati.
can't
cannot Fiil
Can't you tell?
Görmüyor musun?
Can't you tell?
Anlamadın mı?
couldn't
= could not.
cross t's
çok titiz olmak Fiil
cross t's
üzerinde fazla durmak Fiil
D.S.T.
: Yaz saati.
d.t.
= delirium tremens.
d.t.'s.
= delirium tremens.
didn't
= did not.
doesn't
(kısaltılmışı). Fiil
don't
bazen
does not'ın kısaltılmışı olarak kullanılırsa da bu, gramerce yanlıştır.
does not'ın
kabul edilen kısa şekli “
doesn't” dır.

He don't go denmez,
He doesn't go denir.
Fiil
Don't be insulting.
Kabalaşma.
Don't be insulting.
Terbiyesizleşme.
Don't be insulting.
Kabalık etme.
Don't be insulting.
Terbiyesizlik etme.
Don't be ridiculous.
Saçmalama.
Don't be silly.
Saçmalama.
Don't bother.
Boşuna uğraşma. Cümle
Don't bother.
Hiç uğraşma. Cümle
don't change horses
bir bunalım döneminde
don't change horses
seçmenleri yönetimi desteklemeyi sürdürmeye çağıran deyim
Don't dwell on it.
Fazla kafana takma.
Don't get me wrong.
Yanlış anlama.
don't hedge
ağzında geveleyip durma
Don't interfere
siz karışmayınız !
Don't kid yourself.
Kendini kandırma.
don't look away
bakışlarını kaçırma !
Don't mention it
estağfurullah, bir şey değil.
Don't push me.
Üstüme gelme.
Don't sweat it.
Çok da kafana takma.
Don't sweat it.
Boşver.
Don't sweat it.
Çok da kafaya takma.
Don't sweat it.
Dert etme.
Don't sweat it.
Fazla kafana takma.
Don't sweat it.
Fazla kafaya takma.
Don't sweat over it.
Çok fazla uğraşma.
don't take it amiss
yanlış anlamayın
don't take it personally
şahsınızı kastetmiyorum
don't touch policy
aman dokunma politikası İsim
don't worry
aldırma
don't worry
merak etme !
Don't worry about it.
Çok da kafana takma.
Don't worry about it.
Fazla kafana takma.
Don't worry about it.
Dert etme.
Don't worry about it.
Çok da kafaya takma.
Don't you have …?
… yok mu? İsim
Don't you have any …?
… yok mu? İsim
E.D.T.
: ABD'nin doğu bölgesinde uygulanan yaz saati. Astronomi
e.s.t
= Eastern Standard Time.
E.S.T.
= Eastern Standard Time.
E.T.
= Easter Time.
E.T.A.
: tahminî geliş saati.
E.T.D.
: tahminî hareket saati.
g and t
cin-tonik
G.C.T.
= Greenwich Civil Time.
G.m.a.t.
= Greenwich mean astronomical time.
G.M.T.
= Greenwich mean time.
hadn't
= had not.
hain't
veya
has not'ın halk dilinde aldığı şekil.
hasn't
= has not,
have
haven't
= have not.
hoo t ch
viski
I ain't...
...değilim.
I can't endure him
ona tahammül edemiyorum
I can't help that.
Elimde değil. Cümle
I couldn't agree more.
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Cümle
I don't care
umurumda değil
I don't follow you.
Nasıl yani?
I hadn't considered that.
Hiç aklıma gelmedi.
I shan't be long
hemen gelmek liyorum
I.T.A.
= Initial Teaching Alphabet.
Isn't there any …?
… yok mu? İsim
It didn't catch on.
Beğenilmedi.
It didn't catch on.
Sevilmedi.
It didn't catch on.
Tutmadı.
It didn't take.
Olmadı. Cümle
It didn't take.
Tutmadı. Cümle
It doesn't count.
Sayılmaz.
It doesn't hurt to ....
...mekten zarar gelmez. Cümle
It doesn't hurt to ....
...mekte fayda var. Cümle
It doesn't hurt to ....
...mekte bir sakınca yok. Cümle
It doesn't matter.
Canın sağolsun.
It doesn't matter.
Önemi yok.
It doesn't matter.
Zararı yok.
It doesn't matter.
Farketmez.
It wouldn't come amiss.
İyi gider. Cümle
It wouldn't come amiss.
Gayet iyi olur. Cümle
It wouldn't come amiss.
Hiç de fena olmaz. Cümle
It wouldn't come amiss.
Gayet iyi gider. Cümle
It wouldn't come amiss.
İyi olur. Cümle
It wouldn't come amiss.
Hiç fena olmaz. Cümle
It wouldn't go amiss.
İyi olur. Cümle
It wouldn't go amiss.
Yakışır. Cümle
if it weren't/hadn't been for
… olmasa idi.
If it hadn't been for the snow, we could have climbed tha mountain: Kar olmasaydı dağa tırmanabilirdik.
it can't be done
olmaz
it doesn't matter
fark etmez
it won't work
yürümez
it won't work
olmaz
M.E.T.U.
Orta Doğu Teknik Universitesi. Astronomi
mayn't
(kısaltılmışı).
mustn't
= must not (must1).
n.p.t.
= normal pressure and temperature.
needn't
: gerekmez, gerek yok.
You needn't = need not have told the news, he knew it already: Haberi o
zaten biliyor, senin söylemene gerek yok.
O.T.
= Old Testament.
oughtn't
= ought not.
our figures don't jibe
rakamlarımız tutmuyor
P.S.T.
= Pacific Standard Timel.
p.t.
Pacific time.
p.t.
past tense.
p.t.
pro tempore.
P.T.
Physical Training.
P.T.A.
okul-aile birliği.
P.T.A.
= Parent Teacher Association.
P.T.O.
lütfen (sayfayı) çeviriniz.
R.O.T.C.
= Reserve Officers' Training Corps.
S.T.B.
=
Bachelor of (Sacred) Theology: İlâhiyat Fakültesi Mezunu.
S.T.D.
: İlâhiyat doktoru. Edebiyat
S.T.D.
şehirlerarası otomatik telefonlaşma.
S.W.A.T.
(teröristler vb. ile mücadele için) özel eğitilmiş ve özel silahlarla donatılmış.
SWAT= S.W.A.T. team:
bu tür polis ekibi (=
Special
Weapons
And
Tactics).
İsim
She didn't buy it.
İnanmadı.
She didn't buy it.
Yemedi.
t
dağılım. distribution
't
(kısaltılmış şekli).
'twas = it was;
'tis = it is.
T
tesla.
t account
T hesabı (bir muhasebe işleminin ya da işlemler dizisinin son evrimini göst
t bill
hazine bonosu kısaltması
t junction
T eklentisi
t junction
T kavşağı
t shirt
bisiklet fanila
t shirt
tişört
t square
T cetveli
t test
T testi (istatistikte , iki ortalama değerin arasındaki farklılıkların ölçülmesi
T&A shots
baldır-bacak görüntüleri İsim
t.
teaspoon(ful).
t.
telephone.
t.
temperature.
t.
tenor.
t.
tense.
t.
tome.
t.
ton.
t.
town.
t.
transitive.
T.
tablespoon(ful).
T.
Tentalum. Kimya
T.
Technician.
T.
Temperature (absolute).
T.
Territory.
T.
Testament.
T.
Time.
T.
Tuesday.
T.
Turkish.
T.H.I.
= Temperature-Humidity Index.
t.i.d.
günde üç defa.
T.N.T.
trinitrotoluol: CH3C6H2(NO2)3. Toluenden elde
edilen renksiz, patlayıcı katı madde.
T.R.N.C.
K.K.T.C. İsim, Yer İsimleri
take full t of sth
bir şeyi her bakımdan dikkate almak Fiil
take t of sth
bir şeyi hesaba katmak Fiil
TB/T.B./Tb
= tuberculosis.
That doesn't concern you.
Seni ilgilendirmez.
That won't do
Bu olmaz/elverişli değildir.
the door won't open
kapı açılmıyor
the hell you will/won't/he can/can't
hele bir … yapsın da görsün, haddine mi düşmüş (şiddetle red/uyuşmazlık ifade eder).
“Jo says he'll
go to town.” “The hell he will!” “Jo şehre gideceğini söylüyor.” “Hele bir gitsin de görsün! = Hele gitsin, ben ona gösteririm! = Haddine mi düşmüş gitmek!”
to a T
aynen, tıpatıp, tamamıyla, mükemmelen, biçilmiş kaftan.
That job would suit you to a T: Bu iş
sana çok uygundur/senin için biçilmiş kaftandır.
cross one's t's
mec. çok titiz olmak, kılı kırk yarmak.
value in t (on t)
gözüken değer
W.C.T.U.
Woman's Christian Temperance Union: İçki Aleyhtarı Kadınlar Birliği.
W.F.T.U.
World Federation of Trade Union.
wasn't

was not: değildi(m). be Sıfat
We don't work.
İlişkimiz yürümüyor. Cümle, Deyim
We don't work.
Birbirimize uygun değiliz. Cümle, Deyim
weren't
=
were not
(kıs.).
Y.T.
Yukon Territory.
you can't kid me !
bunu yutmam
You don't say!
Deme ya?
You don't say!
Hadi ya?
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

K.K.T.C.
T.R.N.C. İsim, Yer İsimleri
t , t
twenty fourth letter of the Turkish alphabet
T cetveli
t square
T cetveli
square
T eklentisi
t junction
T kavşağı
t junction
T şeklindeki şey
t
T.C.
Republic of Turkey Özel Isim, Kurum İsimleri
T.C. kimlik numarası
national identification number İsim, Kamu Yönetimi
T.C. Ziraat Bankası
Ziraat Bank İsim, Kurum İsimleri
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

t
Latin asıllı ... dördüncü harfi
t
Fiilden fiil yapma eki
t
İsimden isim yapma eki
t
Trityum elementinin sembolü