1. Fiil davranmak, hareket etmek, muamele etmek.
    to behave well/badly: iyi/kötü davranmak.
    to behave
    prudently: tedbirli davranmak.
    to behave well to/towards someone: birine karşı iyi davranmak/iyi muamele etmek.
    He behaved with great courage: Çok cesur davrandı.
  2. Fiil uslu durmak, terbiyeli hareket etmek, kibar/nazik davranmak.
    Did the child behave?
    well-behaved:
    uslu, terbiyeli.
    ill-behaved: yaramaz, haylaz, terbiyesiz.
    to behave oneself: kibar/nazik/görgülü davranmak/hareket etmek, terbiyesini takınmak.
    to know how to behave: görgü/nezaket kurallarını bilmek.
görgü kurallarına uymak Fiil
telaş etmek Fiil
kapris yapmak Fiil
açıkgözlülük etmek Fiil
süzülmek Fiil
nazlanmak Fiil
kırıtmak Fiil
fingirdemek Fiil
iltifat etmek Fiil
zulüm etmek Fiil
zulmetmek Fiil
insan olmak Fiil
tahakküm etmek Fiil
budalalık etmek Fiil
kahramanlık etmek Fiil
tevazu göstermek Fiil
ahlaksızlık etmek Fiil
kabalık etmek Fiil
yakınlık göstermek Fiil
laubalileşmek Fiil
birine saygısızlık etmek Fiil
bebekleşmek Fiil
insanca davranmak Fiil
eşeklik etmek Fiil
yaramazlık etmek Fiil
yaramazlık etmek Fiil
terbiyesini takınmak Fiil
rahat durmak Fiil
hırçınlık etmek Fiil
doğru dürüst hareket etmek Fiil
tevekkül etmek Fiil
saygı göstermek Fiil
sert davranmak Fiil
terbiyesizlik etmek Fiil
ayıp etmek Fiil
arsızlık etmek Fiil
inatlaşmak Fiil
çekingen davranmak Fiil
davranmak Fiil
alçaklık etmek Fiil
azgınlık etmek Fiil
tam doğrulukla hareket etmek Fiil
terbiyeli ol
diktatörlük etmek Fiil
soğuklaşmak Fiil
sertlenmek sertleşmek Fiil
fena etmek Fiil
hayvanlık etmek Fiil