(a) kurmak, art(ır)mak, geliş(tir)mek, birik(tir)mek, çoğal(t)mak.
He has buit up a good business over the years. to build up one's strength.
The pressure is building up: Basınç artıyor. (b) kuvvetlen(dir)mek, takviye etmek, (c) (kademe kademe) hazırlamak, (d) evlerle doldurmak, şehir halinde geliştirmek, kent kurmak.
The area has been built up since last ten years. (e)
argo birisini övmek/methetmek, pöhpöhlemek.